Platt'ın dul eşi ve kızı yönetim kuruluna geri döndü. | Open Subtitles | أن أرملة بلات وابنته تعود على متن الصاروخ. |
Utruvio'nun dul eşi, ve güzel yeğenleri Rosaline... | Open Subtitles | وسيدة أرملة فيتروفيو وابنة أختها، روزالين |
Sanırım artık Jules Gund'un dul eşi hakkında birşeyler yazabilirsiniz | Open Subtitles | أعتقد الآن أنك ستكتب كيف أن أرملة جولز جوند |
Onun dul eşi gibi hissediyorum çünkü, sahip olduğu herşey, uğruna çalıştığı herşey, sonuçta bana kaldı. | Open Subtitles | اشعر بأني مثل أرملته لأن كل ما كان لديه وكل وما قام به تركه لي |
Genç dul eşi lisede fen öğretmeniymiş. | Open Subtitles | أرملته الشابة كانت مدرِّسة العلوم في المدرسة الثانوية. |
Çavuş Randall Holmes'un dul eşi, Daniel'ın annesi. | Open Subtitles | ارملة سيرجينت راندال هولمز ام لدانيال |
Raylan, ölmüş ağabeyinin dul eşi ve katili olan kadınla yatan bir adamla konuşuyorsun. | Open Subtitles | إن كان بوسعهم الانتقال للعيش معاَ ؟ حسناَ أنت تتحدث لرجل ينام مع أرملة أخ ميت وقاتلته |
Çavuş Lee'nin dul eşi kocasının ölümüne hala bir cevap bulamıyor. | Open Subtitles | وحتى الآن، تلقت أرملة الرقيب لي لا أجوبة حتى الآن إلى وفاة زوجها. |
Büyükelçi eşi olmaktansa dul eşi olmak daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل بالنسبة لي أن أُصبح أرملة السفير بدلاً من زوجته |
Bay Phelps'in dul eşi takım başarısız olsun da her şeyi Miami'ye taşıyayım istiyor, değil mi? | Open Subtitles | أرملة السيد فيلبس تريد الفريق أن يفشل حتى يمكنها أن تنقل فريق فرنتيشز إلى ميامي , اليس كذلك؟ |
Bir kadın, Tom Duncan'ın dul eşi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أمرأة تقول انها أرملة توم دانكان |
Böylece Kral, ağabeyinin dul eşi ile evlendi. | Open Subtitles | من أرملة أخيه لمسائل تخص الدولة |
Mahkum dolandırıcı Donald Deagle'ın dul eşi Bn. | Open Subtitles | الغريب بوفاة السيدة روبي ديجيل أرملة |
Profesörün dul eşi onunla kontak kurmuş. | Open Subtitles | يبدو أن أرملة البروفيسور أتصلت به |
Louise Desfontaines Granville'in dul eşi. | Open Subtitles | لويز ديسفونتنيس، أرملة جرانفيل. |
O nedenle İmparator'un dul eşi olarak yönetimine yardımcı oluyorum. | Open Subtitles | ساعدته بالحكم كأمبراطورة أرملة. |
Bu bayan Jessica Lowry, Bay Lowry'nin dul eşi. | Open Subtitles | هذه جيسيكا لاوري أرملة توماس لاوري |
Eminim dul eşi de geldiğiniz için minnettardır. | Open Subtitles | لهذا إتصلنا بك وأنا واثق أن أرملته سوف تسعد بهذا |
Thompson'ın dul eşi. Altı ay sonra tekrar evlenmiş, Drew kaldırıma çarptıktan-- - Yani çarpmadıktan sonra. | Open Subtitles | أرملته , تزوجت بعده بستة أشهر وضربت أقصد لم تضرب الرصيف |
Patronunuzun dul eşi ve İngiliz Hükümeti adına bağımsız olarak ölümünü araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا للتحقيق في وفاة رئيسك بالعمل بشكل مستقل بالنيابة عن أرملته والحكومة البريطانية |
Yedi sene geçti ...ama çavuş Lee'nin dul eşi kocasının ölümü üzerindeki sır perdesinin hala kalkmadığını söyledi. | Open Subtitles | وفي هذه الأثناء، سبع سنوات مرت. ووفقا لأرملة الرقيب لي هو وفاة زوجها ظلت لغزا. |