Allen Dulles'ı iyi tanırdım. Sık sık evinde ona rapor verirdim. | Open Subtitles | كنت أعرف ألين دالاس جيدا أنا غالبا ما ألقاه في منزله |
Bu sabah Dulles'e inmiş ve ekibinden birinin cenazesini düzenlemek için buradaymış. | Open Subtitles | لقد وصلت الى دالاس هذا الصباح.. هنا لتحضر جنازة احد اعضاء فريقها. |
Üyeler arasında bulunanlar, eski CIA şefi Allen Dulles... milletvekili Gerald Ford, banker John McCloy... | Open Subtitles | وتضم اللجنة ألين دالاس المدير السابق لوكالة المخابرات المركزية والنائب جيرالد فورد والمصرفي جون ماكلوي |
Dulles trafik kontrolünden biraz önce aldığımız bilgiye göre bir fırtına bizi beklemekte. | Open Subtitles | لقد اعلموني الآن من مركز مراقبة دولز الجوي ان هنالك عاصفة قادمة باتجاهنا |
Bölge dahilinde 66. Otoyoldan Dulles' a kadar caddelere barikatlar kuruldu. | Open Subtitles | لقد أقاموا حواجز طرقية بالحي من شارع 66 الى شارع دولز |
Dulles'dan kalkıyor, Saat 1:45 Ohio'da. | Open Subtitles | ستغادر دوليس لكولومبوس، أوهايو في 1: 45. |
Bu arada Dulles, General Y'nin velinimetiydi. | Open Subtitles | دالاس , بالمناسبة كان المتبرع الحكيم بصفة عامة |
"Birazdan Dışişleri bakanı John Foster Dulles'ı Milletle yüzleşme programında ulus basınını temsil eden tecrübeli muhabirlerden gelen sorularla izleyeceksiniz. | Open Subtitles | أنت على وشك مشاهدة وزيرة الخارجية جون فوستر دالاس يقابل الأمة بأسئلة موجهة من مراسلين مخضرمين يمثلون صحافة البلاد |
FBI, Washington Dulles Havaalanı'nın ana terminalinin bu görüntüsünü gönderdi. İki gün önce, sahte bir isimle ülkeye giriş yaparken görüntülendi. | Open Subtitles | الاف بي آي أخذت هذه اللقطات من مطار دالاس في واشـنطن وهو يدخل البلاد قبل يومين تحت اسـم مسـتعار |
Dulles üzerinde bir anda kaybolmuş. LAX'e gitmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | لقد أختفى خارج دالاس وجهته كانت لوس أنجلوس |
Konvoy halinde Dulles'a uçacak uçağa gideceksiniz. | Open Subtitles | ستركبون مباشرة الخطوط البريطانية في دالاس |
Buradan bakinca, sey gibi gorundu... 45 dakika sonra Dulles'e ucuyorsun. | Open Subtitles | اتعلم , من مجلسي هذا , يبدو لي طيارتك الي دالاس ستغادر في خلال 45 دقيقة |
Dulles'a giden uçakta temizlenebilirsin. | Open Subtitles | يمكنـك التنظف والتألق بالطائرة ونحـن متوجهيـن إلى دالاس |
Dulles, Virjinya'dan gelen 26 nolu uçuş yolcuları, bavullarınızı C numaralı bagaj alanından alabilirsiniz. | Open Subtitles | الركاب القادمون في الرحلة 26 من دالاس فيرجينيا امتعتكم ستكون متوفرة في مكان الامتعة سي |
Dulles, Virjinya'dan gelen 26 nolu uçuş yolcuları, bavullarınızı C numaralı bagaj alanından alabilirsiniz. | Open Subtitles | الركاب القادمون في الرحلة 26 من دالاس فيرجينيا امتعتكم ستكون متوفرة في مكان الامتعة سي |
Burada, Dulles'ta, Adalet Bakanlığı'ndan birkaç kişi Amerika'nın kokaine karşı başlatmış olduğu savaştaki düşmanı temsil eden adamı kelepçeleyecekler. | Open Subtitles | هنا في دولز الرجل المناسب في وزارة العدل سيقيد الرجل الذي يرمز للعدو في حرب أمريكا ضد الكوكايين |
Dulles kulesinden, Potomac girdabında beklemekte olan tüm uçaklara. | Open Subtitles | هنا دولز يتحدث الى جميع الطائرات المنتظرة في بوتوماك |
Dulles pisti üzerinde seyir halindeki tüm uçakların dikkatine. | Open Subtitles | انتباه الى جميع الطائرات في مجال هبوط دولز |
Burası Foxtrot Michael Bir, Dulles. Dinliyoruz. | Open Subtitles | هنا فوكستروت مايكل واحد يا دولز نسمعكم انتهى |
Bu gece onu Dulles'tan götürüp götürmeyeceğimi sordu. | Open Subtitles | لقد طلب مني أن أوصله إلى دوليس تالي اللّيلة |
Başkan Kennedy bu sabah Dulles havalanında insanlar el sallayıp, çoşuyor. | Open Subtitles | الرئيس كنيدي في مطار دوليس هذا الصباح لوح بأبتهاج . . |
Saat 21:00'da, Dulles Hava Alanı'na giriş yoluna gideceksin ve benim sonraki talimatlarımı bekleyeceksin. | Open Subtitles | فى التاسعة , سوف تذهب إلى طريق دخول مطار "دولس" و ستنتظر للمزيد من الارشادات. |