Baktığımda, dumanların içinden bir adam geldi. | Open Subtitles | ثم رأيت هذا الرجل الذى ظهر من بين الدخان |
Yanan bir binaya girmeyi ve kapıyı tekmeleyip içeri girmeyi, dumanların arasından bir çocuğu kurtarmayı. | Open Subtitles | أجري في بناية محترقة وأركل الباب أندفع خلال الدخان وأنقذ الطفل |
20 dakika sonra marketten döndüm. Evin arkasından dumanların çıktığını gördüm. | Open Subtitles | عدت من المتجر بعد أقل من20 دقيقة ورأيت الدخان ينبعث من خلف المنزل |
O sevgi yazında, mor dumanların içinde kaçtın,dans ettin ve savaştın. | Open Subtitles | صيف الحب ذلك الذي ركضت ورقصت وقاتلت في الدخان الأرجواني. |
Bence o kıvama üçüncü perdede, dumanların arasına girdiğinde gelecek. | Open Subtitles | أعتقد أن عندما نصل لذلك المشهد في الفصل الثالث، حيث يشل الدخان حركتك، |
Askeri üsse bakınca siyah dumanların yükseldiğini gördüm. | Open Subtitles | عندما نظرت إلى القاعدة وجدتها وقد غطت بسحب الدخان |
Paraşüt de bulamamış, kendini öylece kapıdan dışarı dumanların içine doğru atmış. | Open Subtitles | لايمكنه ايجاد المظلة فقذف بنفسه خارج جالباب خلال الدخان |
National Mall üzerinden enkazından yükselen dumanların arasından Washington Anıtı'nın tümüyle yıkıldığı haberini doğrulayabiliyoruz. | Open Subtitles | من خلال الدخان و الحطام فوق مركز التسوّقِ الوطنيّ يمكننا تأكيدُ التقارير التي ذكرتْ أنّ نُصُبَ "واشنطن" قد دُمّرَ بالكامل |
dumanların içinde kan ve ölümün içinde. | Open Subtitles | من خلال الدخان ودماء الموتى |