"durmadan" - Traduction Turc en Arabe

    • باستمرار
        
    • دون توقف
        
    • بإستمرار
        
    • مراراً وتكراراً
        
    • تلو
        
    • نتوقف
        
    • أتوقف
        
    • بدون توقف
        
    • متواصلة
        
    • ظلت
        
    • ظلّ
        
    • بلا توقف
        
    • مرارا
        
    • يتوقف عن
        
    • بأستمرار
        
    Babası bir çorba fabrikasında çalışırdı ve sen durmadan tıkınıyorsun. Open Subtitles لقد كان والده يعمل في مصنع صابون وأنتي تأكلين باستمرار
    Başka insanların sahip olduğunu kopyalamaya karşı bir hoşnutsuzluğumuz yok, çünkü bunu durmadan yapıyoruz. TED ليس لدينا نفور كهذا نحو نسخ ما لدى أشخاص آخرين، لأننا نفعل ذلك دون توقف.
    Büyük ve pahalı bir eve taşındılar ve orada durmadan seviştiler! Open Subtitles . إنتقلوا إلى منزل كبير ومكلف . حيث يمارسان الحب بإستمرار
    "Üç yıldır durmadan ilaç verdiler, dövdüler, tecavüz ettiler." diyor. Open Subtitles يقول انه لمدة ثلاث سنوات يخدر ويضرب ويغتصب مراراً وتكراراً
    durmadan erkek kardeşinin ailesinden kalan tek kişi olduğunu söylüyor. Open Subtitles ظلت تقول ان اخيها كان عائلتها الوحيدة مرة تلو الاخرى
    Ve bildiğimiz gibi, durmak yerine durmadan devam ettik. Open Subtitles وبدلاً من أن نتوقف عما نفعله تابعنا بكل بساطة
    Sessizce kapıdan çıkıp Grönland'a ulaşana kadar durmadan koşmak istedim. Open Subtitles وأن لا أتوقف عن الجرى حتى أصل الى كرين لاند
    Yer çekimine, barbarlara, yağmacılara, inşaatçılara ve zamanın yıkıcı etkisine karşı koyarak, inanıyorum ki, tarihteki en uzun süre durmadan içinde oturulan bina oldu. TED نجا من الجاذبية، البرابرة، اللصوص والمطورين وويلات الزمن ليصبح ما أعتقده أنه أطول مبنى منهك باستمرار في التاريخ.
    Yeni resifler oluştukça, sahiden de yeni bir dünya evrilmeye başlar, beni durmadan hayrete düşüren bir dünya. TED مع تشكل شعب بحرية جديدة، يبدأ عالم جديد في التطور، حرفيًا. وهو عالم يبهرني باستمرار.
    Ama bu hızda, durmadan çalıştığınızı düşünemiyorum. Open Subtitles ولكن لا أستطيع أن أتصور يمكن أن تعمل باستمرار على هذا المعدل.
    Bak, başım çatlıyor ve sen oturmuş durmadan konuşuyorsun, dır dır dır! Open Subtitles اسمعي، أعاني من صداع نصفي وأنت تتكلمين دون توقف
    Hayır, bu sabah iyiydi. durmadan yiyordu. Open Subtitles كلا ، كانت جيدة هذا الصباح، و تتناول الطعام دون توقف.
    Birazdan durmadan yanıp sönen bir sinyal lambasıyla arabada olacaksın. Open Subtitles ستقود السيارة قريباً و سترى غمامة تحجب عنك النظر بإستمرار
    Timsah seni yakalayıp suyun dibine götürür ve sen çırpınmayı kesene kadar seni durmadan döndürür. Open Subtitles أجل, يمسك بك التمساح ويجرّك إلى قاع النهر ويمزّغكِ مراراً وتكراراً حتى تتوقفي عن التخبّط
    Aklımda durmadan hep o geceye dönüyordum. Open Subtitles أرجع لتلك الليلة مرة و مرة تلو الأخرى في داخلي
    Bu sebeple, örneğin araba alırken seçtikten sonra bile arabalar hakkında durmadan incelemeler okuyoruz, doğru seçimi yaptığımıza kendimizi ikna etmek istermişiz gibi. TED إذًا وبسبب ذلك نحن وحتى بعد أخذِنا القرار بشراء سيارة مثلًا لا نتوقف عن قراءة المقالات النقدية عن السيارات كما لو كنّا مازلنا بحاجة إلى إقناع أنفسنا بأننا قد قمنا بالخيار الصحيح
    durmadan düşüyordum ve hiç durmayacak sanıyordum! Open Subtitles و ظللت أسقط و اعتقدت أنني لن أتوقف عن السقوط أبدا ً
    Hiç durmadan yürüsen de, kat edebileceğin mesafe hep aynıdır. Open Subtitles مهما كنت تمشي بعيداً ، نفس الطريق سيستمر بدون توقف
    Şövalyeler, birbirlerinin köylüsünü öldürmeye çalışarak, karşılıklı olarak durmadan savaştılar. TED الفرسان شنو حروبًا متواصلة على بعضهم البعض محاولين قتل اكبر قدر ممكن من فلاحي الطرف الأخر
    Bana da durmadan içirdi. Open Subtitles و ظلّ يجبرني على شربها
    Tek yaptığımız durmadan tartışmak ve bu işimi etkilemeye başlıyor. Open Subtitles نحن نتجادل بلا توقف لقد بدأ الأمر يؤثر على عملي
    Eğer o alana gitmez ve başarısız olmazsanız, kendinizi durmadan tekrarlayıp durursunuz. TED وإن لم تذهب إلى ذلك المكان ولا تفشل، فأنت تعيد نفس الشيء مرارا وتكرارا.
    durmadan kağıt parçalayan ve ailesinin kağıt parçalamasını bıraktırmak için her türlü doktora götürdüğü bir çocuğun hikâyesi var. Open Subtitles هناك قصة لطفل صغير يستمر في تقطيع الورق و والديه ذهبوا به لكل الاطباء ليجعلوه يتوقف عن تقطيع الاوراق
    Kendi kendime durmadan, sihirli bir an gelecek ve ne yapacağıma karar vereceğim diyorum. Open Subtitles أنا أخبر نفسي بأستمرار أنه ستكون هناك بعض اللحظات المهمة التي بها سأعرف ماذا سأفعل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus