Hava durumuna baktım. 7 derece ve açık. Yağmur yok. | Open Subtitles | تحققت من تقرير حالة الطقس خمسة وأربعون وصاف، لا مطر |
O kırmızı ve yeşil ışıkları babayı hipnoz durumuna sokmuş. | Open Subtitles | تلك الأضواء الحمراء والخضراء الوماضة، وضعت الأب في حالة خمول. |
Ne cüretle benim bilgim olmadan, Yedek Orduyu hazır ol durumuna geçirirsin? | Open Subtitles | كيف تجرؤ أن تضع الجيش الإحتياطي في حالة إستعداد طارئة بدون معرفتي؟ |
Ve kötü durumuna ağladığı zaman konforlu omzum onu bekliyor olacak. | Open Subtitles | وعندما ستبكي على حالتك الصعبة اعدك ان كتفي سيكون وسيلة راحتها |
Olağanüstü fiziksel durumuna rağmen o tamamen benimle beraberdi, yol gösteriyor, büyütüyor ve daha önce hiç olmadığı kadar babalık yapıyordu. | TED | رغم حالته الجسدية القاسية، كان حاضرا معي بشكل كامل، يرشدني، يرعاني كان أبي بقدر إن لم أقل أكثر مما كان عليه من قبل. |
Ya çevrenin durumuna yönelik herhangi bir endişe duymayıp yalnızca birisinin bir yerde bu meseleyi çözeceğini umsaydım? | TED | ماذا لو لم أولي بعض الاهتمام لحالة البيئة وفقط تمنيت أن شخصًا ما في مكان ما سيولي الاهتمام لتلك القضية؟ |
Onunla birlikte savaşmak, savaşçıyı kontrol edilemez bir öfke durumuna sokuyormuş. | Open Subtitles | إن القتال بواسطته يضع المحارب في حالة من الغضب غير المكبوح. |
Onunla birlikte savaşmak, savaşçıyı kontrol edilemez bir öfke durumuna sokuyormuş. | Open Subtitles | إن القتال بواسطته يضع المحارب في حالة من الغضب غير المكبوح. |
Başka bir şirketin altında durumuna kendimizi atmak istiyor muyuz sahiden? | Open Subtitles | أنريد حقا أن نلقي بأنفسنا مجددا في حالة شركة أخرى ؟ |
Daha sonra ise kızının durumuna bakmak için hastaneye gitti. | Open Subtitles | ثم ذهب الي المستشفي كي يطمئن علي حالة ابنته الصحية |
Dokunun durumuna dayanarak söylersek, ayak 24 saatten daha az bir zamandır suda. | Open Subtitles | بناء على حالة النسيج، فإن القدم كانت في الماء لأقل من 24 ساعة |
Gerçek üstü kâbuslar, adrenal sisteminin aşırı yüklenmesini sağlayıp onu yoğun bir savaş ya da kaç durumuna sokuyor. | Open Subtitles | كوابيس حية في اليقظة الأمر الذي دفع نظام الغدة الكظرية إلى مضاعفة عمله مما وضعها في حالة رعب قصوى |
Ve aslında bu son adam burada birkaç yıl önce burada Rio'nun Olimpik oyunları kazanması durumuna uyduğunu düşündüğüm birkaç cümle söyledi. | TED | وفي الواقع فإن آخر شخص هنا قد قال عبارة منذ أعوام قليلة تليق على ما أعتقد على حالة فوز ريو باحتضان الالعاب الأوليمبية |
Bir tavşan için karnı aç olsun, tok olsun, uygunluğu arttırmaz. Yani uygunluk, gerçekliğin olduğu gibi ele alınmasına dayanır, evet. Ama aynı zamanda organizmaya, onun durumuna ve davranışına dayanır. | TED | ولأرنب في أي حال كان لن تزيد لياقته إذا تعتمد اللياقة على الواقع كما هو ولكنها تعتمد ايضا على حالة و حركة الحيوان |
Güldüğünüz zaman açıklık durumuna giriyorsunuz. | TED | وعندما تضحكون، تدخلون في حالة من الصراحة. |
Sadece Ramon'un durumuna bakarsanız, ülkeye ne kadar derinden bağlı olduğunu pek de net göremezsiniz. | TED | إذا نظرت في حالة رامون وحده، لن يكون واضحًا مدى عمق ارتباطه ببلده. |
İdamından önce Sophie ülkesinin durumuna olan öfkesini açıkladı. | TED | قبل إعدامها، أعلنت صوفي غضبها من حالة بلدها. |
Bir planımız var ama şu anki durumuna bakılırsa olumsuz değerlendireceksin. | Open Subtitles | لدينا خطة لكن أشعر أنه في حالتك الحالية ستحكمين عليها بسلبية. |
Senin duygusal durumuna dair ufak bir kavrayış sağlayacak bana. | Open Subtitles | ,تم تصميمه ليسمح لي بالرؤية لداخل حالتك العاطفية |
Ama aklî durumuna göre sizce bu kararı verebilecek durumda mı? | Open Subtitles | أعطى حالته العقلية، تعتقد بأنّه الشخص لإتّخاذ ذلك القرار؟ |
20 yaşıma gelene kadar büyükbabamın durumuna bir ad verememiştim. | TED | لم يكن لدي اسم لحالة جدي إلى أن وصلت إلى العشرين من عمري. |
Eğer o durumdan soğuyarak şu anki durumuna ulaşması için geçen süreyi tespit edebilirseniz o zaman Dünya'nın kaç yaşında olduğunu da tespit edebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا استطعت حساب المدة اللازمة كي تبرد من حالتها تلك إلي ما هي عليه الآن فإنه يمكنك حساب العمر الحقيقي للأرض |
durumuna fırsatçı bir anlayışla yaklaşmam ona değer vermediğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لأنى أخذت نهج عملى لحالتها لايعنى أنى لا أهتم لشأنها |
- Josh, bak... Altılarla uğraşılmaz. İyi niyetli olsalardı Terra Nova tecrit durumuna geçmezdi. | Open Subtitles | إنّ "السيكسرز" لا يعبثون أبدًا، لما كان لِـ"تيرا نوفا" أن تُقفل هكذا إذا كانواْ جيارننا الودودين |
Bu işi sen kovaladın, kancık durumuna düşersin ve emekli maaşını kaybedersin. | Open Subtitles | لو تابعت العمل بهذه القضية فستبدو بمظهر الوغد و ستخسر معاشك التقاعدي |
Eğer yakın zamanda denge durumuna geçemezsek dünyamız yok olacak. | Open Subtitles | و إذا لم نقم بإيجاد مكان بإمكانها أن تستقر به عالمنا حينها سوف يتدمر |
İstihbaratın belirttiğine göre bu kodlar ele geçirildi, ...ve ABD askeri güçleri DEFCON-3 durumuna getirildi. | Open Subtitles | المخابرات تفيد الأن أن الثوار حصلوا على شفرات الأطلاق الجيش الأمريكي رفع درجة الإستعداد إلى المرحلة الثالثة |