"duruyor ve" - Traduction Turc en Arabe

    • يقف
        
    Ve sosyal bilimciler burada duruyor ve benim Ebu Garip için bilirkişi olduğumda farkettiğim büyük bir noktayı onlar kaçırıyorlar. TED هنا يقف علماء الاجتماع وبهذا تفوتهم النقطة الكبرى التي اكتشفتها أنا عندما أصبحت شاهد خبرة لأبو غريب.
    Sizi öldürmek isteyen bir adam kapınızda duruyor ve siz telefona bakmak istiyorsunuz? Open Subtitles الرجل الذى إعتقدتى أنه سيقتلك كان يقف على الباب عندما كنتى تُجيبين على الهاتف ؟
    Adamın biri üç taraftan açılan ateşin tam ortasında duruyor ve sonra canlı olarak çekip gidiyor? Open Subtitles شاب يقف بنص معركة ثلاثية الاتجاه وينجو بدون اي خدش
    FTL sürücüsü titreşen yıldız radyasyonunun bazı etkilerini çekiyor artık daha kısa aralıklarla duruyor ve menzilde bir gezegen olup olmaması fark etmiyor. Open Subtitles حسناً. مُحرك المسار الضوئيّ لازال يُعانى من الإشعاع النِجميّ. يقف بعد فَترات قلَيله الأن.
    Ama şimdi o aynı adam karşınızda duruyor ve karanlık günler ardımızda kaldı. Open Subtitles ولكن نفس هذا الرجل يقف أمامكم الآن بعد زوال الظلام
    Buraya 6 veya 24 farklı aromada reçeller koyduk ve iki şeyi gözlemledik. Birincisi, hangi durumda insanlar daha çok duruyor ve reçel tadıyorlar? TED ووضعنا هناك ستة نكهات مختلفة من المربى او 24 نكهة مختلفة من المربى وقمنا بمراقبة شيئين الاول , في اي الحالات يقف الناس لتجربة بعض المربى؟
    Denek bir dizi kamera içeren bir bilgisayarın karşısında duruyor ve bu kameralar, kare kare denek o anda ne yapıyorsa onun geometrisini yeniden kurabiliyor. TED النموذج يقف أمام مجموعة من كاميرات الكمبيوتر ، ويمكن أن لتلك الكاميرات ، لقطة بعد لقطة ، إعادة الهندسة الدقيقة لما يفعله النموذج الموضوع في الوقت الحالي.
    Aslında, edebilirim, İngiltere'de bir politikacı ayakta duruyor ve diyor ki, "GDP bu yıl %2 düştü. TED أقصد، هل تتصور سياسى يقف فى بريطانيا ويقول، " إجمالى الناتج المحلى قد إنخفض إثنين بالمائة هذا العام.
    Bu küstah köpek ne hakla tezgahın diğer tarafında duruyor ve bana emirler yağdırabiliyordu? Open Subtitles ... أي حق سمح لهذا الجرو المُتعجرف بأن يقف في الناحية الأخرى للعداد و يوجه أوامره ليّ ؟
    O yaşıyor. Tam burada duruyor ve bana bakıyordu. Open Subtitles هو حيّ لقد كان يقف هنا ناظراً إليّ
    Eric'ti. Ayakta duruyor ve şöyle diyordu: Open Subtitles ..وطلع ايريك ,كان يقف هناك ويقول
    Kocaman, birinci sınıf bir otel orada duruyor ve direk bu çöp yuvasına bakıyor. Open Subtitles لدى فندق فخم يقف هناك... . و يطل على القاذورات الرخيصه
    Kocaman, birinci sınıf bir otel orada duruyor ve direk bu çöp yuvasına bakıyor. Open Subtitles لدى فندق فخم يقف هناك... . و يطل على القاذورات الرخيصه
    - Buna rağmen köşede duruyor ve bu adam başlarında gibi duruyor. Open Subtitles -ومع ذلك فهو يقف إلى الجانب بينما يأخذ هذا الرجل المنتصف فمن هو؟
    - Buna rağmen köşede duruyor ve bu adam başlarında gibi duruyor. Open Subtitles -ومع ذلك فهو يقف إلى الجانب بينما يأخذ هذا الرجل المنتصف، فمن هو؟
    Küçük kardeşim Ed tam arkanda duruyor ve silahını sana doğrultmuş durumda. Open Subtitles أخى الصغير (إد) يقف من خلفك ولديه مسدس نظامى من سلاح البحرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus