Ortada duruyorduk. Dikenli tel vardı, biz nöbetçiler vardık. Batı Berlinliler, Doğu Berlinliler. | Open Subtitles | كنا نقف هناك في الوسط، حيث الأسلاك الشائكة نحن الحراس ومواطني برلين الشرقية والغربية |
Oyuncakcı dükkanında scooter-- reyonunda duruyorduk İkizler için hediye olarak, scooter seçmek istediğimde, | Open Subtitles | كنا نقف في ممر الدراجات في متجر الألعاب عندما اردت اختيار الهدية الكبيرة للتؤام |
Hepimiz burada duruyorduk sen oku fırlatırken ayunları izliyorduk. | Open Subtitles | كنا جميعاً نقف هنا نشاهد الالعاب عندما أطلقتِ ذلك السهم |
Kampüsün ortasında duruyorduk elimizde pankartlarla, haklı olduğumuzu hissediyorduk. | Open Subtitles | كنّا نقف في منتصف الحرم الجامعي .حاملين لافتاتنا, نشعر بأننا على حق |
O güzelim kayalıkların tepesinde duruyorduk. | Open Subtitles | حسناً لقد كنا واقفين على حافة الجبل الجميله |
Pekâlâ, barda duruyorduk, sonra Josh hiç katılmadığım bir şey söyledi. | Open Subtitles | كُنا نقف في الحانه.. وجوش كان يقول شيئاً.. لا أوافقه به وعارضته كثيراً |
Binlerce dönüm pamuk tarlasının tam sınırında duruyorduk. | TED | وكنا نقف على حافة حقول القطن تلك |
- Yan yana duruyorduk. - Neyse, fark etmez. | Open Subtitles | لقد كنا نقف فى نفس الناحية - حسناً , لا يهم - |
Lobide duruyorduk ve "gerçekten yağışlı" demiştim. | Open Subtitles | كنا نقف في المدخل وقلت أن الشوارع مبللة |
Julian ve ben orada dikilmiş duruyorduk en basitinden beraber takılırız işte diye düşünüyorduk. | Open Subtitles | و أنا و "جوليان" كنا نقف هناك و كنا نعتقد أساسا أنه بإمكاننا التسكع معا أو فعل شيء آخر |
Şurada, kamyonetimin yanında duruyorduk. | Open Subtitles | اننا كنا نقف هناك تماما بجوار شاحنتي |
Yarışma salonunun dışında duruyorduk ve harika, zeki ama bir şekilde egzantrik olan ingiliz Ed ve harika, zeki ama bir şekilde egzantrik olan ingiliz Ed bana dedi ki: Josh, sen Amerika'lı bir gazetecisin. | TED | وكنا نقف خارج ساحة المسابقة وكان إيد الرجل الإنجليزي الرائع اللامع والغريب الأطوار بعض الشيء يقول لي: "جوش، أنت صحفي أمريكي |
Tam orada duruyorduk, Tom. | Open Subtitles | يا توم كنا نقف هناك |
Saat kulesinin altında duruyorduk! | Open Subtitles | كنا نقف تحت الساعة |
Ama biz okseotu'nun altında duruyorduk ve okseotu altında öpüşülür. | Open Subtitles | لكن كنا نقف تحت نبتة "الهَدال"َ (من ضمن الطقوس عيد الميلاد) |
Yanınızda duruyorduk. | Open Subtitles | كنا نقف بجانبكم |
Öğle vakti güneşinde duruyorduk. | Open Subtitles | كنا نقف أسفل شمس الظهيرة. |
Ve maymun çukurunun önünde duruyorduk. | Open Subtitles | وكنـا نقف أمـام قفص القردة. |
Biz bile zor gördük, üstelik yanında duruyorduk. | Open Subtitles | أقصد، بالكاد رأيناها و نحن واقفين بجانبها |
Güneş parlıyordu ve hepimiz şarkı söyleyerek kalabalıkta ayakta duruyorduk. | Open Subtitles | وكنا واقفين مع الحشد ونغني جميعنا |
Vadinin yanında duruyorduk sonra yer sallanmaya başladı ve tam toprak altımdan kayarken beni düşmeden yakaladı. | Open Subtitles | , حسناً . لقد كنا واقفين على المنحدر - , وسطح الأرض بداء فى الانهيار |