"duvarlarının" - Traduction Turc en Arabe

    • الجدران
        
    • حيطان
        
    • لجدار
        
    • حوائط
        
    • جدران
        
    • أسوار
        
    Eğer Kubbe duvarlarının daralmasını engelleyemezsek çok daha fazla insan zarar görecek. Open Subtitles سيتأذى أناس كثيرين إذا لمْ نجد طريقة لإيقاف هذه الجدران من الإنكماش.
    Evet, evet, bir sürü iyi insan hapishane duvarlarının arasında oturdu. Open Subtitles نعم، نعم، العديد من الناس الجيدين قد جلَسوا يُحدقونَ في الجدران الداخلية للسِجن
    duvarlarının badanaları dökülmeyen kendi banyonuzun olacağı bir tesise. Open Subtitles لمكان لا يتقشّر فيه الطلاء عن الجدران حيث يكون لك حمّامك الخاصّ
    Her yargıcın, kent duvarlarının dışına çıkıp, Lanetli Dünya'nın bilinmeyen topraklarına yapması gereken bir yürüyüş. Open Subtitles امشى ككل قاضى يجب ان يكون خارج حيطان هذه المدينة الى الارض الملعونة المجهولة
    Beynin alan duvarlarının yüzey gerilimini hesaplama konusunda ne düşünüyor? Open Subtitles كيف يشعر عقلك حيال حساب التوتر السطحي لجدار المجال؟
    Dün 12 yaşındaki bir kız öğrenci Truva duvarlarının tam yüksekliğini bildi. Open Subtitles بالأمس رأيت تلميذة في الثانية عشر تعرف مقاييس ارتفاع حوائط طروادة بدقة
    Bir otelde yaşıyoruz çünkü gerçek evimizin duvarlarının rengini beğenmediğine kanaat getirdin. Open Subtitles و نعيش به لأنكِ قررت أنكِ لا تحبين لون جدران منزلنا الحقيقي
    Birçok savaşçıyla beraber ormanı geçiyorlar ve Redones'in köy duvarlarının dışında bir görüşme talep ediyorlar. TED يرافقه العديد من المحاربين يتوجهون عبر الغابة ويطلبون عقد اجتماع خارج أسوار قرية الريدونس
    Dış duvarlarının yoğunluğu arttıkça yavaş yavaş battık. Open Subtitles وأثناء غوصنا للأعماق، قام بزيادة كثافة الجدران الخارجية.
    Patlamayı duyduğumda kalenin duvarlarının yıkıldığını düşündüm. Open Subtitles عندما سمعت الانفجار ضننت بان الجدران في فورت وليام سوف تنهدم
    Paris'in kapılarında ve duvarlarının etrafındaki çetin savaş sırasında ki ozanlar bununla ilgili yakında nameler dizerler Lagertha'nın hayatını kurtardım. Open Subtitles خلال شرسة القتال الذي دار حول الجدران وأبواب باريس، حول أي الشعراء سيكون قريبا يقولوا كلمتهم،
    Bu ağaçlarda oluşan tohumlar kuşlar tarafından oraya buraya ve 1988 Olimpiyatlarında inşa edilen ses geçirmez otoban duvarlarının yanına saçıldı. TED بذور هذه الأشجار دفعت الطيور للانتشار في المنطقة قرب الجدران عازلة للصوت المتوضعة على نواح الطرق السريع في المدينة و التي في زمن دورة الألعاب الأولمبية عام 1988.
    Briarcliff'in taş duvarlarının ardında zaman anlamsız kalıyordu. Open Subtitles "خلفَ الجدران الحجرية لمصحّة "بريكليف لم يكن للوقت معنى
    Bu soktuğumun duvarlarının suçu. Open Subtitles إنه خطأ الجدران!
    Deneylerimizin bir tek şahidinin bile bu şirketin duvarlarının dışında olmasını istemiyorum. Open Subtitles أنا لا اُريد أن توجد أية أدلة عن تجاربنا خارج حيطان هذه الشركة
    "Üç Şehrin duvarlarının" yıkılmasını isteyeceğim. Open Subtitles أنا سَأَدْعو إلى هدم حيطان المدينة الثلاث
    İnsanların Troya'nın duvarlarının altından olduğunu söylediklerini duydum. Open Subtitles سَمعتُ الناسَ يَقُولونَ... أن حيطان تروي مبنيه من الذهبِ.
    Sence? Artık tekrar odaklanabileceğine göre alan duvarlarının yüzey gerilimine dönsek mi artık? Open Subtitles حسنٌ، بما أنه يمكنك التركيز مجددًا، ما رأيك أن نعود للتوتر السطحي لجدار المجال؟
    Ama Generaller savaşın siper duvarlarının arkasından kazanılamayacağını biliyorlardı. Open Subtitles لكن القادة كانوا يعرفون ان المعارك لا يمكن الانتصار فيها من وراء حوائط الخنادق
    Hocam, şehir duvarlarının yıkılmasını emrettiniz. Open Subtitles معلمي أنت اوامر ان تهدم حوائط المدينة
    Kale duvarlarının sınırları kötü bir rüya gibi geride kalmıştı. Open Subtitles كما هي حدود جدران القلعة تتلاشي من خلفي كحلم مزعج
    Burası seni kale duvarlarının tamamen dışına götürecek. Open Subtitles هذا الممر سيقودك إلى أسفل البئر إلى خارج أسوار الحصن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus