İnsanların hiç de umursamadığını ne sıklıkta duyarız? | TED | لماذا كثيراً ما نسمع ان الناس غدت لا مبالية |
Önsezi denen şeye inanmıyorum. Siz zaman zaman birilerinin, gelecekte olan bir olayı öngörebildiğini duyuyor olabilirsiniz. ama bunun nedeni büyük ihtimalle tamamen rastlantı ve bizler sadece rastlantısal ve acayip olayları duyarız. | TED | أنا لا أؤمن بالعرافة، ومن حين إلى آخر، نسمع عن شخص قادر على التّنبؤ بما سيحصل في المستقبل، وهذا ربما لأنّها كان ضربة حظّ، ونحن نسمع فقط عن ضربات الحظّ وعن الحالات الاستثنائية. |
Kalorilerle ilgili sık sık bir şeyler duyarız. | TED | نسمع عن السعرات الحرارية على مدار الساعة. |
Tekrar yüzeye çıktığında eminim bunu duyarız. Akşam haberlerine çıkma gibi kötü bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّنا سنسمع عنه حين يظهر، فهو يجيد الظهور على أخبار الـ6: |
Örneğin Fratelli'ler. Geldiklerini duyarız. | Open Subtitles | مثل الفراتليس في هذه الحالة سنسمعهم عندما يأتون |
Çimleri biçmek istemezdin biliyorum. Ama eğer içeri girerlerse, onları duyarız. | Open Subtitles | لسنا بحاجه لقص الأحراش و الأشجار لأننا سوف نسمعهم |
Hayatı küçük ıvır zıvırlar olarak duyarız. | TED | لذلك نحن نسمع عن الحياة في هذه الوحدات والقطع الصغيرة. |
Zihnimizin sessizliğinde, daha açık fikirli ve empatik cevaplar hazırlamamıza yardımcı olan kendi korkularımızı ve yetersizliklerimizi duyarız. | TED | وبإسكات عقولنا، فنحن في الحقيقة نسمع مخاوفَنا وضعفنا، والذي يساعدنا على صياغة الجواب بمزيد من الوضوح والتعاطف. |
Belki Dr. Gillman'dan duyarız. Herkes mutlu? | Open Subtitles | ممكن أن نسمع من الدكتور جيلمان هل الجميع فر ِح ؟ |
En iyi ihtimalle dağın öteki tarafında olanları duyarız. | Open Subtitles | أفضل شيء أن نسمع المعركة على الطرف الآخر للجبل |
Kayalara çarpınca enkaz sesini duyarız. | Open Subtitles | نسمع صوت الإحتكاك وهى ترتطم بالصخور أسفلنا |
Daha hızlı hareket ederiz. Etrafı daha keskin duyarız. | Open Subtitles | إنّنا نتحرّك أسرع، نسمع الأصوات بحدّة أعظم. |
Yani, savaşın insanları nasıl etkilediğini hep duyarız. | Open Subtitles | أقصد أنّنا نسمع عمّا تفعله الحرب بالنّاس. |
Biliyorsun, biz bunu genellikle suçlu insanlardan duyarız. | Open Subtitles | كما تعلم, نسمع الكثير من هذا خاصةٌ من المُذنبين. |
Genç Dawn hikayelerini dinlemekten mutluluk duyarız. | Open Subtitles | أنا واثق أننا نود ان نسمع بعض من قصص.. دون |
- Kafayı yediğini de TV'den duyarız. | Open Subtitles | اتوقع اننى سنسمع عن الامر عندما يحدث منها |
- Eğer biri kapıyı iterse, duyarız. | Open Subtitles | حتى إذا كان أي شخص يدفع الباب، سنسمع ذلك. |
Sanırım zombi kıyameti koparsa duyarız. | Open Subtitles | أظن أننا قريباً سنسمع خبراً إن تحرر جميع الزومبي |
- İçeri girmeye çalışırlarsa onları duyarız. | Open Subtitles | وبتلك الطريقة، سنسمعهم إن حاولوا التسلل يا له من تفكير رائع |
Onları çok sık göremeyebiliriz ama çiftleşme dönemlerinde kesinlikle seslerini duyarız. | Open Subtitles | قد لا نراهم فى أغلب الأحيان لكن بالتأكيد سوف نسمعهم أثناء موسـم الـتزاوج |
Fakat siz Pittsburgh'a gelirseniz sizi evimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyarız. | Open Subtitles | ولكن اذا استطعت المجىْ الى بيتسبرج... ستجد نفسك ضيفا مرحبا بة فى منزلك. |
Nikahımızı kıymanızdan mutluluk duyarız. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سرورنا تقديسك لزفافنا |