Hayır. Ben duyarlı biriyim, şu kitap düşkünü tiplerden. Sen çaldın mı? | Open Subtitles | لا ، أنا حساس ، من النوع الذي يحب الكتب أنتِ ؟ |
Ayrıca bağırdığı için göz bebeklerim ışığa çok daha duyarlı. | Open Subtitles | وبؤبؤ عيني أصبح حساس أكثر للضوء لأنه صرخ بوجهي كثيراً |
Enzimler ve proteinlerle ilgili pek çok reaksiyon okyanusların asit miktarına karşı duyarlı. | TED | الكثير من ردود الفعل التي تنطوي على الأنزيمات والبروتينات الحساسة لمحتوى حمض المحيط. |
şu doğumgünü şeyini sonraya saklıyalım beni tanıyorsun bay duyarlı | Open Subtitles | لنبقى أمر عيد الميلاد هذا سراً أنت تعرفني، السيّد الحساس |
Belki uçuk gelecek ama, bunlara karşı duyarlı olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | هو قد يبدو نوع كوني لكن أعتقد أنا حسّاس إليهم. |
Benzer şekilde, yalnızlık da beyinde bir açlık yaratır ve bu ödül sistemimizi nörokimyasal olarak aşırı duyarlı hâle getirir. | TED | وبالمثل، تحدثُ الوحدة الجوع في أدمغتكم حيث تثير الحساسية المفرطة لأعصابنا الكميائية نظام المكافأة لدينا. |
Ama derisi aşırı duyarlı. Bir şey takılmasını hiç hoş görmeyebilir. | Open Subtitles | ولكن جلدها حساس للغاية ولن تقبل باى شىء يقترب منها اطلاقا |
Bu şeyin arkasındayken vücudunuza ve onun işlevlerine karşı gerçekten duyarlı oluyorsunuz. | TED | فأنت حساس للغاية تجاه جسمك وعمله عندما تكون خلف هذا الشئ. |
Hatırlayın, güneş çilleri dövme mürekkebinin mikrokapsüllerinin içindeki UV'ye duyarlı bir boyayı nasıl kullanmıştı. | TED | حسنًا هل تتذكر كيف يستخدم النمش الشمسي صبغ حساس للأشعة فوق البنفسجية بداخل الكبسولات الدقيقة لحبر الوشم؟ |
Birincisi bir ıslığa bile duyarlı olan ses kontrol sistemi. | Open Subtitles | الأول هو نظام حساس للصوت أي شيء فوق مستوى الهمس يطلقه |
Tanımlayamadığımız organ sese duyarlı olabilir. | Open Subtitles | ذلك العضو الذى لا نستطيع التعرف عليه يجب ان يكون حساس للصوت. |
Öyle ki sinyalleri belirli bir taşıyıcı frekansında yayımlamayı ve yalnızca tek frekansa duyarlı tek frekansa uyumlanmış bir dizi anten ile bu sinyallerin yalnızca birinin algılanmasını ve bu sayede bilgi iletimini gerçeklemeyi düşünüyordu. | Open Subtitles | كان ليبث الاشاره الي تردد محدد ويوجد اكثر من هوائي حساس مضبوط علي نفس التردد تلتقط واحده فقط من الاشارات وتكون |
Bu tek hücreli canlı, bahsettiğimiz ışığa duyarlı noktacıklara sahip. | Open Subtitles | لهذا الكائن وحيد الخلية إحدى تلك البقع الحساسة للضوء. |
Evet, basınç duyarlı gösterim işlemde. | TED | حسنا. نقوم بتشغيل هذه الشاشة الحساسة للضغط |
Bu cisimcikler retinanıza gölge düşüren küçük nesnelerdir. Retina gözünüzün arka kısmındaki ışığı duyarlı olan bölümdür. | TED | العوائم هي أشياء صغيرة تترك ظلها على الشبكية وهي النسيج الحساس للضوء المبطن للعين |
Fakat aslında, ben kendimi... duyarlı ve, zeki biri olarak görüyorum... fakat bir soytarının ruhuna sahip her zaman beni bunları yıkmaya zorlayan... hem de en hayati anlarda. | Open Subtitles | لكن في الواقع, أعتبر نفسي أنسان حسّاس و ذكي و لكن بروح المُهرج |
Bütün bu süreç sıcaklık ve neme duyarlı. | TED | العملية بأكملها شديدة الحساسية للرطوبة ودرجة الحراراة. |
Doğrusu, bu işe çok meraklı. Biliyor musun, biraz daha duyarlı olmalısın. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد دخلت في الجو ويجب أن تكون حساسا أكثر |
Yakın zamanda bir arkadaşını kaybetti. Biraz duyarlı ol. | Open Subtitles | قدّفقدصديقته، لذا حاول أنّ تكون رقيق الشعور. |
İ.B. programında çalışanlar olarak her haberi duyarlı ve anlayışlı bir şekilde ele almakla... | Open Subtitles | كلنا هنا فى هذا البرنامج نفخر بقدرتنا على معالجة أى قصة بحساسية وصبر وتعاطف |
Isıya duyarlı kamerayla çiçeklerin sıcaklığın 10 dereceye kadar çıkabildiğini gösteriyor. | Open Subtitles | آلة تصوير حساسه للحراره يكشف زيادة حرارة الزهرة ب10 درجات مئوية |
Goa'uld varlığına duyarlı uzaylı teknolojilerini daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا تقنيات غريبة من قبل حساسة للغاية لوجود الجواؤلد |
- Goriller çok duyarlı hayvanlardır ve Sophie'nin konuşma yetisini kullanabilmesi, onu daha da duyarlı yapıyor. | Open Subtitles | الغوريلاّ حيوان عاقل وحساس تعلمت التحدث سريعاّ |
Ama kimyasallara duyarlı insanlar bu düzeydeki bir yüklenmeyi kaldıramazlar. | Open Subtitles | لكن الأشخاص الحساسين كيميائيا لا يمكنه تحمل الكثير |
Şimdiyse, operaya olan sevgim duyarlı yanımdan kalan tek şey maalesef. | Open Subtitles | والآن أخشى أنّ حبّي للأوبرا هو كلّ ما بقي من جانبي الحسّاس |
Bunun gibi. Harekete duyarlı. Yani kurmak için böyle yapman gerekiyor. | Open Subtitles | إنها حسّاسة للحركة, عليك تحريكها هكذا. |
Bu konuda duyarlı davranmamız gerektiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدي أنه عليّنا أن نكون أكثر مراعاة لذلك؟ |