Eğitimini duyduğum an işe aldım. | Open Subtitles | عيّنته لحظة سمعت بتعليمه. |
Eğitimini duyduğum an işe aldım. | Open Subtitles | عيّنته لحظة سمعت بتعليمه. |
Bombayı ve seni duyduğum an uçağa atladım geldim. | Open Subtitles | إستقليت طائرة فور سماعي حيالك وحيال القنبلة |
çünkü "küçücük bir sorum var" diyen cırtlak sesini duyduğum an kanın kulaklarımdan fışkırmasını engellemek için içimde bulunan her şeyi alıp götürdün. | Open Subtitles | لأنني فور سماعي لصوتكِ الحاد يصرخ حول "مشكلة صغيرة جداً"، أخذ كل طاقات ضبط النفس الذي كان لدي |
O sesi duyduğum an, tüm anılarım akın etti birden. | Open Subtitles | اللحظة التي سمعت فيها ذلك الصوت، كل الذكريات عادت متدفقة، |
Neler yaptığımı anlatmayacağım, ama şarkı söylemeyi bıraktığını duyduğum an ağladım. | Open Subtitles | لن أخبركِ بما فعلته، لكن... ولكن في اللحظة التي سمعت فيها أنّكِ توقّفتِ عن الغناء، بكيت. |
Adını duyduğum an biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف في اللحظة التي سمعت فيها اسمك |