"duymuşsundur" - Traduction Turc en Arabe

    • سمعت
        
    • سمعتِ
        
    • سمعتي
        
    • سمعتَ
        
    • سَمعتَ
        
    • أسمعت
        
    • ألم تسمع
        
    • سمعتى
        
    • كنت ستسمعين
        
    • سمِعتَ
        
    • او سمعتيه
        
    • تعلم أنّنا لا نحتفظ
        
    Çok erkeğin yanında gergindir. Uzun zaman önce olanları duymuşsundur. Open Subtitles انها عصبية حول أكثر الرجال أعتقد بأنك سمعت ما حدث
    Casusluk yaptığından belki zevk içerisinde inlediğini de duymuşsundur, ne dersin? Open Subtitles بما أنكِ تتجسسي .. هل سمعت كذلك شكواه بكل إبتهاج ؟
    Ben kendime bakıyorum. Dedikoduları duymuşsundur. Ne dediklerini biliyor musun? Open Subtitles أنا أنتبه لنفسي فقط، لقد سمعت الإشاعات تعلم ماذا يقولون
    O hâlde bir süre buradan uzak olacağımı da duymuşsundur sanırım. Open Subtitles إذن ، أراهن أنكِ سمعتِ أنني سأذهب من هنا لفترة قصيرة
    Bak, eminim daha önce de duymuşsundur ama lisede zirvedeysen, işin bitmiş demektir. Open Subtitles إسمعي, أعرف بأنكِ سمعتي هذا من قبل لكن إن فشلتي بالثانوية سيُقضى عليك
    Günlerce ağaç kabuğu ve kar suyuyla yaşayan insanları duymuşsundur. Open Subtitles سمعت عن أناس يعيشون لأيام عديدة على اللحاء والجليد الذائب.
    Adımı duymuşsundur. Çift Dikiş Jones: Open Subtitles انت سمعت عنى ستيتش جونز , باكوره عازفى الفانك
    onları duymuşsundur, gazetelerden sakladıklarım dışında. Open Subtitles لابدّ أنك سمعت بهم باستثناء أنني أبقيت الأمر سرًا
    Profesyonel bir avcı lazım. Remington'u bulacağım. Sanırım duymuşsundur onu. Open Subtitles احتاج الى صياد محترف لا شك فى انك سمعت ب رمنجتن
    Sanırım bu hikayeyei önceden belki trilyon kere duymuşsundur, huh ? Open Subtitles اعتقد انك سمعت هذا الكلام كثيراً قبل ذلك؟
    Dickie'nin İtalya'da yaşadığını duymuşsundur. Open Subtitles لقد سمعت على الأرجح بأن ديكي يعيش في ايطاليا
    Dickie'nin İtalya'da yaşadığını duymuşsundur. Open Subtitles لقد سمعت على الأرجح بأن ديكي يعيش في ايطاليا
    Yani, her şeyi duymuşsundur, değil mi? Open Subtitles أعني، لابد أنك سمعت الكثير من الأماني، صحيح؟
    Umarım duymuşsundur. Bana asil atı dedi. Open Subtitles أتمنى أن تكون سمعت هذا لقد لقبتني بالفرس النبيل
    Adamlarım var. Üçlü. Bizi duymuşsundur. Open Subtitles لقد كان لديّ رفاقي , الثلاثي صحيح , لقد سمعت بنا
    Şarkıyı 500 defa duymuşsundur ama anlamamışsındır, değil mi? Open Subtitles أنا متأكد من أنكَ سمعت هذه الأغنية كثيراً ولم تعرف يوماً ذلك
    İddia ederim bu cümleyi yeterince duymuşsundur. Open Subtitles سأراهن بأنّكِ أحيـاناً سمعتِ تلك الإسطوانـة
    duymuşsundur diye düşündüm. Belki cenazeye gitmek istersin. Open Subtitles قلت ربما لو سمعتِ بالخبر ستودين الذهاب للجنازة
    Seni baloya davet etmek istediğimi duymuşsundur. Open Subtitles أعرف أنه من المحتمل أنكي سمعتي بأنني أريد طلب الخروج معك للحفلة الراقصة
    Orada bulunan altın ve bronz madenlerini şüphesiz duymuşsundur. Open Subtitles لا شك و أنك قد سمعتَ باكتشافات الذهب و البرونز التي حدثت هناك
    Muhtemelen duymuşsundur Şerif 3 ya da daha fazla adamıyla birlikte öldürüldü. Open Subtitles سَمعتَ بان مُدير الشرطة قد قُتِلَ، مع ثلاثة مِنْ رجالِنا
    Altın kuralı duymuşsundur, değil mi? Open Subtitles أسمعت عن القاعده الذهبيه... هل سمعت عنها ؟
    - Savaş vardı! duymuşsundur. Open Subtitles ـ لقد كنا فى حالة حرب,ألم تسمع بذلك؟
    Eminim yakın zamanda acayip şeyler duymuşsundur her ikimizle ilgili, Open Subtitles إننى أعلم بأنكِ سمعتى أشياء كثيره غريبه عننا نحن مؤخراً ..
    Hatta Moskova'dan bile rahatlama nidalarımı duymuşsundur. Open Subtitles وبهذا,أنا أعني أنك كنت ستسمعين تنهدات (ارتياحي العملاقة حتى في (موسكو
    Muhtemelen adını duymuşsundur. Open Subtitles لا بدَّ وأنَّكَـ قد سمِعتَ عنها
    Yanlış duymuşsundur. Burada Oleg yok. Open Subtitles او سمعتيه خطأ "لا يوجد احد اسمه "أوليج
    Bizi duyduysan, esir alma işinde olmadığımızı da duymuşsundur. Open Subtitles حسناً (وارنر)، بما أنّك سمعت عنّا، فأنت تعلم أنّنا لا نحتفظ بسجناء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus