Bu adanın çok, çok uzağından duyulacak. Haydi hazırlanın, geri dönüyoruz. | Open Subtitles | الصرخة التي ستسمع بعيدا ابعد من ما وراء الجزيرة هيا استعدوا, سنعود ادراجنا |
Mesajımızı duyurmak için sadece bir mermi gerekiyor. Hepimiz şehit olacağız. Mesajımız duyulacak. | Open Subtitles | ستحتاج طلقة واحدة كي نصنع موقفاً سوف نكون شهداء ، الرسالة ستسمع |
Yarın sabah sesim tüm dünyadan duyulacak. | Open Subtitles | العالم بأسره سيسمع صوتي غداً صباحاً |
Evet, eninde sonunda bu kızında sesi duyulacak. | Open Subtitles | هذه الفتاة، سيسمع لماستقول... وأخيراً. |
duyulacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس ثمة ما نسمعه |
duyulacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس ثمة ما نسمعه |
Gurur duyulacak bir şey yapmadım henüz. | Open Subtitles | .انا لست متاكده حقا ان هناك .شىء لتفتخر من اجله |
Hemen gitmezsen ağlama sesin duyulacak. | Open Subtitles | ستسمع ضوضاء من صوت بكائك ، إذا لم تغادر من هنا. |
"coşkunun ve sevincin sesi duyulacak, | Open Subtitles | "ستسمع قريباً صيحات البهجة والانتشاء" |
Ama işte haykırıyorum Hayallerim duyulacak | Open Subtitles | انا اصرخ و ستسمع كل احلامي |
Sesim ne zaman duyulacak? | Open Subtitles | فمتي سيسمع صوتي؟ |
Eğer çanı sen çalarsan, ses Sleepy Hollow'un her köşesinde duyulacak. | Open Subtitles | إن كنتِ أنتِ من يقرع الجرس دويه سيسمع (في كل أرجاء (سليبي هولو |
Gurur duyulacak bir komuta yaptı. | Open Subtitles | جعل الأمر لتفتخر به |
- Gurur duyulacak bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس شيء لتفتخر به |