Her bir tat ve dokunuş, duyularımı harekete geçirdi. | Open Subtitles | كل هذه الأطعمة و الأصناف جعلت حواسي تنفجر |
Tıpkı duyuşum gibi görüşümü arttırmak için de geriye bir tek görmem kalıncaya dek diğer tüm duyularımı kısmam gerekiyor. | Open Subtitles | تعمل على زيادة رؤيتي للأشياء يجب أن أزيل حواسي الأخرى حتى يبقى شئ واحد لرؤيتي |
Bazı insanların aksine ben duyularımı kullanıyorum, gördün mü, iyiyim. | Open Subtitles | لقد استخدمت حواسي كبعض الأشخاص لذا كما ترى إنني على مايرام |
Ani kusmalar duyularımı kaybetmem derdimi anlatamamam çektiğim acıda artış ve beni ellerine alan ölüm. | Open Subtitles | التَقَيُّأ الخارج السّيطرة... خسارة كُلّ أحاسيسي... الوضوح المعدوم... |
Stüdyoda, ağırlıklı olarak görsel yoğunluktaki işlemler yerine, daha çok dışarı çıkıyorum ve daha çok duyularımı kullanıyorum. | TED | وبدلاً من عملية مرهقة بصريًا بالدرجة الأولى في الاستوديو، صرت أيضًًا أستمتعُ بالمناظر الخارجية أكثر وأستخدم المزيد من حواسي. |
İyi duymamak diğer duyularımı geliştirdi. | Open Subtitles | انا لا اسمعك جيداً لقد ضعفت حواسي |
Ben sadece... Canavar duyularımı kullandım. | Open Subtitles | أنا فقط استخدمت حواسي كوحش |