Çoğu taşradan geliyor, adı duyulmamış küçük kasabalardan. | Open Subtitles | معظمهم من الطبقات الفقيرة و يعيشون فى مدن مهملة لم يسمع بها أحد من قبل |
Ama duyulmamış olsalar bile gerçekler gerçeklerdir. | Open Subtitles | لكن الحقائق تبقى حقائق، حتى وإن كانت الحقيقة أنا الحقائق لم يسمع بها أبدا تقريبا. |
Bu duyulmamış bir şey, hem yayıncı olarak bizler hem de yazar için. | TED | وهذا أمر لم يسمع به من قبل، وكلانا الناشر والكاتب. |
Ama ben kesinlikle duyulmamış, ve kusurları bile olan birşey çalmak isterim, anlamsızlığı tarafından çökmüş aynı şeyi tekrar etmektense. | TED | ولكنى أحب أن ألعب شيئا لم يسمع به أحد بالكلية وحتى مع عيوبه بدلا من تكرار الشيء نفسه مرارا وتكرارا مما أفقده معناه |
Söylenmemiş ve duyulmamış güçlü arzu yarı-uyumuş, yarı-uyanık hayata uykulu gözlerle bakıyordu | Open Subtitles | الحنين الغير مسموع الخفيّ نِصْف النائمِ، نِصْف يقظ انظرْ بنعاس في الحياةِ |
Söylenmemiş ve duyulmamış güçlü arzu yarı-uyumuş, yarı-uyanık hayata uykulu gözlerle bakıyordu | Open Subtitles | الحنين الغير مسموع الخفيّ نِصْف النائمِ، نِصْف يقظ انظرْ بنعاس في الحياةِ |
Bu duyulmamış, örneğine rastlanmamış bir şey. | Open Subtitles | هذا لم يسمع به من قبل هذا لم يسبق له مثيل |
Bunun olmasına izin versem bile kimse adı duyulmamış bir kızın birkaç devlet bürokratıyla yaptığı tatlı kaçamakların yayınlanmasına 3 milyon dolar vermez. | Open Subtitles | ،حتى لو سمحت لذلك بالحدوث فإن 3 مليون$ لكتاب كتب من قبل فتاة لم يسمع بها أحد مفصلة مغامراتها الجنسية الصارخة |
U yarımı dikkate almazsanız, Fransa topraklarında bin yıldır duyulmamış bir savaş narası atacağız. | Open Subtitles | ولكن لو لم تهتم بتحذيرى علينا ان نرفع عويلك بالمعركه لم يسمع به فى فرنسا من الف سنه |
Onun 20 maçlık galibiyet serisi, satranç şampiyonalarında duyulmamış birşeydi. | Open Subtitles | وأكمل 20 مباراة فوز متتالي وهذا أمر لم يسمع به في بطولة الشطرنج. |
Münih'de hiç duyulmamış şeyler oluyor. | Open Subtitles | شيء لم يسمع به يحدث هناك بميونيخ |
PMS inancında çok güçlü bir kültürel etkinin olduğunu biliyoruz çünkü Batı ulusları dışında neredeyse hiç duyulmamış. | TED | نحن نعلم أنه يوجد عنصر ثقافي قوي حول وجود أعراض ما قبل الدورة الشهرية لأنها تقريباً غير مسموع بها في غير الدول الغربية. |
Musa'nın adı... duyulmamış ve konuşulmamış olsun... insanların anısından silinsin... sonsuza dek. | Open Subtitles | و يصبح إسم ... موسى غير مسموع و ممنوع النطق به |
Musa'nın adı duyulmamış ve konuşulmamış olsun insanların anısından silinsin sonsuza dek. | Open Subtitles | و يصبح إسم ... موسى غير مسموع و ممنوع النطق به |
Sosyolojik olarak duyulmamış şey değil. | Open Subtitles | هو ليس غير مسموع بشكل إجتماعي. |
Aslında daha önce duyulmamış bir şey. | Open Subtitles | هذا لم يسمع به من قبل , علميا |