| Buna ek olarak, bir takıma bağlılık ve eğlenceli bir şeyler yapmak düzenli egzersiz yapma huyunu edinmeyi kolaylaştırır. | TED | بالإضافة لذلك فإن الالتزام لفريق والقيام بشيء ممتع كفيلان بتسهيل التعود على التمرن بشكل منتظم. |
| Senin için eğlenceli bir şeyler yapmaya çalışıyordum ve bu benim için gerçekten kötüye gidiyor. | Open Subtitles | وقد كنتُ فقط أحاول القيام بشيء ممتع لأجلكِ، وهذا سيسير بنحو سيئ للغاية لي. |
| Daha eğlenceli bir şeyler söyle! | Open Subtitles | كفِّي عن غناء هذه الأغنية المملَّة نريد أغنية صاخبة |
| Daha sonra bir araya gelip eğlenceli bir şeyler yapalım. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما يمكننا ملاقاة بعضنا لاحقا ونفعل شيئا مسليا |
| Çal! Çabuk, eğlenceli bir şeyler çal. Gökyüzü aşkına, aslanlar onu yutmadan önce çal! | Open Subtitles | أعزف شيئاً مرحاً بسرعة حباً في السماء قبل أن يلتهموه |
| Ben evde oturup lakros videosu izlemeyeceğim, eğer dördümüz birden takılacaksak, eğlenceli bir şeyler yapalım. | Open Subtitles | حسناً أنا لن أجلس فى المنزل مرة أخري أشاهد مباريات الليكاروس إذن لو أننا نحن الأربعه سنخرج سوياً سوف نفعل شيئاً ممتعاً |
| Sen de bu arada yıkanıp giyin. Döndüğümde eğlenceli bir şeyler yaparız. | Open Subtitles | فلماذا لا تغتسل وتلبس وعندما اعود سنفعل شيء مسلي |
| Çünkü bir sokak arkasında yerdeyim ve hiç eğlenceli bir şeyler olmuyor! | Open Subtitles | لأنني أجثو على ركبتي في رواق ! ولا يوجد شئ ممتع يحدث |
| Hiç eğlenceli bir şeyler yapar mısın? | Open Subtitles | هل ستفعلين أي شيء ممتع هذا الأسبوع؟ |
| Büyülerle biraz eğlenceli bir şeyler yapmaya hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدة لأحضى ببعض المرح بواسطة سحرنا |
| Gidip bu haftasonu için eğlenceli bir şeyler yapalım. | Open Subtitles | لنذهب و نقُم بشيء ممتع هذه العطلة |
| Bu gece eğlenceli bir şeyler yapacağımızı söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أننا سوف نقوم بشيء ممتع الليلة |
| "Gayet hoştu. Şimdi de eğlenceli bir şeyler yapalım." | Open Subtitles | "كان هذا ممتعاً، الآن دعنا نقم بشيء ممتع". |
| Daha eğlenceli bir şeyler söyle! | Open Subtitles | كفِّي عن غناء هذه الأغنية المملَّة نريد أغنية صاخبة |
| Hem bu kasabada yapılacak eğlenceli bir şeyler bulabileceğimizden eminim. | Open Subtitles | بجانب.. انا متأكد اننا سوف نجد شيئا مسليا لنفعله في هذه المدينه |
| Ama bugün annemin doğum günüydü ve eğlenceli bir şeyler yapmak istedim. | Open Subtitles | حسناً , انه كان عيد ميلاد امي واردت فعل شيئاً مرحاً |
| Sadece beş dakika, sonra da eğlenceli bir şeyler yaparız. | Open Subtitles | خمس دقائق فقط ثم بعدها سنفعل شيئاً ممتعاً. |
| Bütün bu portreleri gördüğümüzde şöyle dedik, "Çocuklar için eğlenceli bir şeyler yapabilir miyiz veya insanların portrelerle ilgilenmesi için oyun içeren bir şeyler?" | TED | عندما نرى كل هذه اللوحات، فكرنا: "هل يمكننا القيام بأمر ممتع للأطفال، أو شيء مسلي لجذب اهتمام النّاس في هذه اللوحات؟" |
| Hadi, en azından eğlenceli bir şeyler yapalım. | Open Subtitles | هيا, دعينا على الاقل نفعل شئ ممتع |