Evlenirken o koridorda Yankees şapkasıyla yürümenin eğlenceli olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لطالما شعرت بأنّه سيكون ممتعاً أن أتزوّج، وأسير في ممر الكنيسة مرتدياً قبعة فريق اليانكيز |
Bu şekilde buluşmanın eğlenceli olabileceğini düşünürdüm. | Open Subtitles | إعتقدت أن اللقاء على تلك الحال سيكون ممتعاً |
İşten çıktığında aradı, ben de eğlenceli olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | إتصل بي وهو في طريقه للمنزل قادماً من العمل، وإعتقدتُ بأن هذا سيكون ممتعاً. |
Geçit töreninde bulunmanın eğlenceli olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنه سيكون ممتعاً أن أكون في موكب أستعراض |
Bunun eğlenceli olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننته فقط سيكون ممتعاً |
Diana'nın kız arkadaşı eğlenceli olabileceğini düşündü. | Open Subtitles | تظن حبيبة (دايانا) ، بأن . الأمر سيكون ممتعاً |