Bana çok güzel bir eşarp verdi. Sana benim eşarbımı verdi. | Open Subtitles | لقد أعطتني وشاحاً جميلاً جداً لقد أعطتك وشاحي |
Hayatta kalmaya o kadar kararlıydım ki, eşarbımı bacaklarımın üstüne turnike yapmak için kullandım. Odaklanmak, kendimi dinlemek ve sadece içgüdülerim tarafından yönlendirilmek için kendimi her şeye ve herkese kapattım. | TED | كنت مصممةً على العيش، لدرجة أني استخدمت وشاحي بربطه على اعلى ساقيّ حتى أوقف النزيف. وتجاهلت على كل شيئ أخر وكل شخص آخر، من أجل ان اركز ان أستمع لنفسي، من أجل تقودني الفطرة لوحدها، |
Tamam, hadi gidelim. eşarbımı al. | Open Subtitles | حسناً ، هيا بنا هيا ، أحضر وشاحي |
eşarbımı biliyor musun? Dairemde bir yerlerde olmalı. | Open Subtitles | إن وشاحي في مكان ما في شقتي |
- Desenli eşarbımı aldın mı? | Open Subtitles | -هل لديك وشاحي المطبوع؟ |
Seyircilerine karşı "Müthiş Burkan" olabilirsin, ama bana göre her zaman favori eşarbımı alıp, bir makasla yarıya kesen ve sihirli değneğini üzerinde sallayıp, bir araya getiremeyen, küçük Howard Burkan olacaksın. | Open Subtitles | قد تكون (بركان) العظيم لجمهورك لكن بالنسبة لي، ستبقى دائماً (هوارد بركان) الصغير الذي أخذ وشاحي المفضّل، وقطعهُ بمقصّين من المنتصف |