Delirmenin eşiğindeki bir psikopat için bu kadar üzülebileceğini kim derdi? | Open Subtitles | من كان سيخمن أنك ستتعاطف مع مريض نفسي على حافة الجنون؟ |
Bütün türlerin yok olmasına sebep olmanın eşiğindeki bir adam için üzülmemi mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | تتوقّعني أن أطلب رجل واحد عندما كامل النوع جاثم على حافة الإنقراض؟ |
Nakit ödenmesi gereken beş saatlik özel dedektiflik faturasıyla birlikte kapı eşiğindeki bir zarfta buldum. | Open Subtitles | من أين حصلت على هذه؟ بظرف على حافة الباب مع فاتورة لإستئجار محقق شخصي ل5 ساعات |
Bu Roosevelt Teleferiğinin pencere eşiğindeki kan lekesi. | Open Subtitles | هو لطخة دم سحبت من على نافذة عتبة روزفلت الترام. |
Cam eşiğindeki izler Dante'ye ait. | Open Subtitles | بصمات عتبة النافذة " تعود إلى " دانتي |
İntiharın eşiğindeki atlayacak bu deliyle röportaj yapıyorum. | Open Subtitles | أحصل على مقابلة مع قافز مجنون على حافة الإنتحار هذا أمر جلل |
Kavgaya hazır, yalnız tanınmanın eşiğindeki önemsiz rock yıldızları gibi. | Open Subtitles | يملؤنا الخوف ، و منعزلين أهون من نجوم الروك الذي أصبحوا على حافة العَظمة |
Herkesi sokmak isteyen diliyle çöküşün eşiğindeki seçkin ailenin kızı. | Open Subtitles | عائلة شهيرة على حافة الإنهيار مع ابنة ذات فم لا يتوقف عن الكلام |
Bu, destansı bir zaferin eşiğindeki bir oyuncudur. | TED | هذا لاعبٌ على حافة فوزٍ أسطوري. |
Pencere eşiğindeki kan. | Open Subtitles | الدم على عتبة. |