Ben , kendim için terk ama eşim için değilim. | Open Subtitles | أنا لم أغادر من أجلي .. إنما من أجل زوجتي |
Anlaşmayı o pislik için kabul etmedim. eşim için kabul ettim. | Open Subtitles | لم أقبل الصفقة من أجل ذلك النذل، قبلتها من أجل زوجتي |
Ben değilim çünkü ben bu anlaşmayı o pislik için değil sevdiğim eşim için kabul ettim. | Open Subtitles | لست نادماً، لأنني لم أقبل الصفقة من أجل ذلك النذل بل قبلتها من أجل زوجتي التي أحبها |
Taze eşim için yerli malı bir hijyenik ped neden yapmayayım? | TED | لماذا لا اعمل فوط صحية محلية لزوجتي الجديده. |
Benim eşim için ise: istersen üç katı ye hiçbir zaman kilo almayacaksın, demek. | TED | بالنسبة لزوجتي: كلي ٣ اضعاف ذلك ولن يزيد وزنك ابداً |
Eski eşim için. O da yalnız ve sanırım sen onun tipisin. | Open Subtitles | من اجل زوجتي السابقة ، إنها عزباء واعتقد أنكما ستنسجمان معاً بالفعل |
Son birkaç hafta benim ve sevgili eşim için pek çok şey ifade etti. | Open Subtitles | ...في الأسابيع القليلة الماضية حدث شيء ما لي ولزوجتي |
Bana bir iyilik yap ve eşim için arama kaydı çıkar. | Open Subtitles | احتاج معروفا مكالمة هاتفية أحتاج سحبها من أجل زوجتي |
Merhaba, eşim için çiçek siparişi vermek için aramıştım. | Open Subtitles | مرحباً، أود أن أطلب بعض الزهور... من أجل زوجتي |
Sorun, Basit Şarkılar'ı eşim için bestelemiş olmam. | Open Subtitles | "المشكلة هي اني ألفت مقطوعات الـ"سيمبل من أجل زوجتي |
Ben değilim, eşim için buradayım. | Open Subtitles | كلا، أنا هنا من أجل زوجتي فحسب |
Teşekkürler. Biliyor musunuz bu eşim için. | Open Subtitles | شكراً لك ، إنها من أجل زوجتي |
Evet, eşim için çiçek satın almak istiyordum ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | نعم. اريد ان اشتري باقة زهور او اي شئ لزوجتي |
Bunun benim ve eşim için ne kadar anlamlı olduğunu anlatamam bile. | Open Subtitles | و لا يسعني أخبارك كم هذا الأمر يعني بالنسبة لي و لزوجتي و لا يسعني أخبارك كم هذا الأمر يعني بالنسبة لي و لزوجتي |
eşim için en iyi taç giyme törenini hazırlama amacıyla burada toplandık. | Open Subtitles | حيث اجتمعنا لتنظيم أفضل حفل تتويج لزوجتي |
Bu dairemden, eşim için yaptığım bir resim. | TED | هذه لوحة رسمتها لزوجتي في شقتنا. |
Diyelim ki eşim için bir şeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن أؤمن شيئاً لزوجتي |
eşim için. Buranın büyük bir hayranı da. | Open Subtitles | لزوجتي ، انها معجبة بهذا النادي |
eşim için küçük bir iyilik yapmak istedim; | TED | أشياء بسيطه وجيده حاولت القيام بها من اجل زوجتي |
EV yapıyorum... Kendim ve eşim için saklanacak bir yer. | Open Subtitles | اوه تبني مكانا مخرج صغير لي ولزوجتي |