"eşime" - Traduction Turc en Arabe

• زوجتي
• لزوجتي
• لزوجي
• بزوجتي
• زوجتى
• لزوجتى
• ولزوجتي

Sorun şu ki, bu gece eşime yardım edeceğime söz verdim.
الأمر وما فيه أنني وعدت زوجتي أنني سأكون إلى جوارها الليلة

Durum biraz garipti, ben de eşime polisi ara dedim.
الأمر كله كان يبدو غريباً فجعلت زوجتي تتصل بالشرطة الحقيقة

Ayrıca eşime ve oğluma nasıl yardım edeceğimi bilmek istiyorum.
و أود أن أعرف ماذا أفعل لمساعده زوجتي و ابني

Ağzımı açmayıp kaçtığım zaman, iletişim hatlarını açma görevine dair duygusal iş-gücünün tamamını eşime yükledim.
سمحت لزوجتي بأن تتكفّل بكل الحمْل العاطفي المتعلق بالتطفل وفتح خطوط الإتصال بينما أصمت أنا وأهرب بعيداً.

Dedim ki, kibarca, yalnızca merak ettim, çünkü erkeklik keşfi üzerindeyim ve eşime duyduğum sevginin neden gey saçmalığı olduğunu bilmek istiyordum.
وقلت، بكل أدب بأنني مجرد فضولي، لأنني اكتشفُ رجولتي، وأردتُ معرفة لماذا حبي لزوجتي يؤهلني لهراء مثليي الجنس.

oğlum eşime benim için bir konuşma yapmak istediğini söylediğinde John
و في منتصف الحفل قال إبني لزوجي أنه يريد إلقاء كلمة

Görevim, eşime, çocuklarıma ve bana aynı amaçlar için bağlı olanlara hizmet etmektir.
واجبي هو أن زوجتي وأطفالنا، ونحو تلك المخصصة لنفس السبب أنا كرست ل.

Ama buna rağmen bu konu hakkında eşime tek kelime edersen dışarıdaki taşların öbür ucuna döve döve götürürüm seni.
ولكن بالرغم من ذلِك أنا مستعِد تماماً لأقوم بركل مؤخرتك بالخارج إذا قمت بنُطق كلمة واحدة من ذلك إلى زوجتي

eşime ve aileme her gün geldikleri için çocuklarıma ve bana inanıp destek verdikleri için meslektaşlarıma teşekkür ederim.
يجب أن أقول شكراً لك زوجتي ولعائلتي، ولطلابي، شكراً بقدومكم كل يوم، ولزملائي، الذين آمنوا بي ودعموني.

eşime gelmesini rica ederim ve mutlaka bunu görmesi gerektiğini söylerim .
طلبت من زوجتي ان تحضر، وقلت لها، عليك ان تري ذلك.

Bu yeni iş modelini eşime ilk bahsettiğim zamanı hatırlıyorum.
الآن، أتذكر عندما أخبرت زوجتي لأول مرة عن نموذج العمل الجديد.

Ölüm Tapınağı'nın yeni yöneticisi olarak yakacağım ilk ölü benim sevgili aziz eşime ait olacak.
بصفتي الجديدة مديراً لمعبد الموت هذا. سأتولى مهام جنازة زوجتي الحبيبة

Ben Bay Stromberg'leyken eşime etrafı gezdirebilir misiniz?
أتسائل أن تسمحي بأخذ زوجتي لتتفقد المكان

Sanırım o yaklasık benim ağırlığımda.Bilmiyorum.Ve bana ve eşime silah çekiyor.
هو في طولي تقريبا ، على ما أعتقد . لا أعرف و يصوب مسدّسه إلى أنا و زوجتي

eşime gelince ona anlattığımda, hayran kalacağından eminim.
وبالنسبه لزوجتي فأنا واثق أنها ستكون مفتونه عندما أخبرها

Mutlu yıllar...demesi için sekiz tane adamınız var ama eşime lanet bir salata getirecek kimse yok.
لديك تسع رجال يقولون عيد ميلاد سعيد ولا احد يستطيع ان يجلب لزوجتي سلطه

Çünkü, John az önce eşime bir mesaj göndermiş, operasyona devam ettiğimiz takdirde, bir çok insanın öleceğini söylüyor.
لأن جون أرسل رسالة لزوجتي قائلاً، إنه إذا واصلنا فعل ذلك فإن الناس سيموتون

Evlendiğimden beri, eşime sadık olmaktan başka hiç birşey yapmadım, Lara.
ليس منذ ان تزوجت , لم افعل شيئاً يا لارا غير كوني مخلصاً لزوجتي

O kadar yakın değiliz ama ondan ne zamandır haber almadım ve eşime derhal gitmemiz gerektiğini söyledim.
نحن لسنا قريبين أن، ولكن عندما لم أسمع منه خلال فترة الاعياد، هذا هو عندما قلت لزوجي كان علينا أن تأتي على الفور.

eşime sahip olduktan sonra ırmağın üstünden kuzeye göçtük.
،وبعد أن اجتمعت بزوجتي ،هاجرنا شمالا عبر النهر

Bu aslında binayı eşime sunabilmem için yerleştirdiğimiz bir alan. Tam burası.
هذا فى الواقع هو المكان الذى اضفناه للمبنى ويمكننى كذلك التقدم لطلب يد زوجتى , هناك

Bu çizimi götürüp eşime göstereceğim.
سوف أخذ هذة الرسوم الى البيت لأيهم لزوجتى

Daha fazla maaş, ayrıca bana ve eşime sağlık imkanları veriyorlar.
الراتب أعلى، بجانب تأمين صحّي لي ولزوجتي.