Yenge, beni çok sevdi, bana verdi yengene, söyle eşin için yenilerini alsın. | Open Subtitles | . الخالة أحْبَبَتْنِي كثيراً ، لذلك أعطتها لي إذا أردت فاطْلب من الخالة بأن تشتري . أساور جديدة لزوجتك |
Bak. Bir tanesi araba için. Bu da eşin için. | Open Subtitles | أسمع هذه بطاقة من اجل السيارة و آخرى لزوجتك |
Ama bu küpeleri eşin için almıştın galiba. | Open Subtitles | على الرغم من أنّني أعتقد أنّ هذه الأقراط لزوجتك. |
eşin için üzgünüm ama önemli olan buymuş gibi yapamam. | Open Subtitles | لك تعاطفي من أجل زوجتك ولكني لا أتظاهر أن هذه الصفحة الأولى من القصّة |
eşin için üzgünüm ama önemli olan buymuş gibi yapamam. | Open Subtitles | لك تعاطفي من أجل زوجتك ولكني لا أتظاهر أن هذه الصفحة الأولى من القصّة |
Bu arada eşin için çok üzüldüm. | Open Subtitles | بالمناسبة، كنت حزين لسماعي .حول ماحدث لزوجتك |
Burayı eski eşin için mi tutuyorsun? Hayır. | Open Subtitles | أتحتفظ بهذا المكان لزوجتك السابقة؟ |
Her neyse, eşin için özel bir şey istemiştin. | Open Subtitles | بايّ حال، تريد شيئا مميّزا لزوجتك |
Jaya yenge, bunları senin eşin için almış. | Open Subtitles | الخالة "جيـا" أحضرت هذه . الأساور لزوجتك المستقبلية |
Bu rahmetli eşin için bir zafer olurdu. | Open Subtitles | هذا سيكون انتصارا لزوجتك الراحلة |
Bu rahmetli eşin için bir zafer olurdu. | Open Subtitles | كان ذلك سيكون نصر لزوجتك الراحلة. |
O zaman eşin için elmasları al. | Open Subtitles | إذن خُذ الألماس لزوجتك. |
eşin için üzgünüm ama önemli olan buymuş gibi yapamam. | Open Subtitles | لك تعاطفي من أجل زوجتك ولكني لا أتظاهر أن هذه الصفحة الأولى من القصّة |
Sen ve eşin için bunu yapabildiğime çok seviniyorum. | Open Subtitles | القيام بذلك من أجلك ومن أجل زوجتك |
Bergüzar eşin için kaç para istiyorsun? | Open Subtitles | كم تريد من أجل زوجتك التذكارية يا رفيق؟ |
eşin için fedakârlıklar da bulunman. | Open Subtitles | مستعد للتضحية من أجل زوجتك |