Dolandırmadan söylüyorum efendim Tenebrae'nin planlarını öğrenmek için eşsiz bir fırsat yakaladık. | Open Subtitles | انا اقول ببساطة يا سيدى انها فرصة نادرة لنعلم بخطط الظل |
Londra'da kıyameti koparmak için eşsiz bir fırsat geçti eline. | Open Subtitles | لديك فرصة نادرة لتبعد كل هذا الجحيم عن لندن |
Bu, bizim için eşsiz bir fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصة نادرة لكلينا |
Ancak iki partiye de üye olmayışımın siyasette iyi değişiklikler olması için eşsiz bir fırsat sağladığına inanıyorum. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي، أنني أعتقد، كمستقل لدي فرصة فريدة من نوعها لإحداث تغيير سياسي إيجابي |
Ancak iki partiye de üye olmayışımın siyasette iyi değişiklikler olması için eşsiz bir fırsat sağladığına inanıyorum. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي، أنني أعتقد، كمستقل لدي فرصة فريدة من نوعها لإحداث تغيير سياسي إيجابي |