-Bayan Kim'e yalan söylemek zorunda kalmayayım diye mi bana yalan söyledin? | Open Subtitles | لذا أنا لَمْ أُخبرْك لذلك أنت لا يَجِبُ أنْ تَكْذبَ بسببنا. كَذبتَ علي حتى لا أكذب على السّيدةِ كيم؟ |
- Wade'e yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تستطيعي أن تخبريه بأنه كانت هنالك حالة طارئة بعد ظهر الأمس تريديني أن أكذب على وايد؟ |
Öbür türlü Bill'e yalan söyleme fikri çok rahatsız edici. | Open Subtitles | ما لم تكن فكرة الكذب على بيل غير مريحة لك. |
Iris'e yalan söylemekten bıktım çünkü. | Open Subtitles | لأنني على وشك القيام به الكذب على ايريس. |
Ve Dan'e yalan söylemek de kesinlikle eğlenceli değildi. | Open Subtitles | وقطعا لم يكن ممتعاً عندما كذبت على دان |
Bölüm'e yalan söyledim. Onlara tüfeğimin aksaklık yaptığını söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على "الشعبة" وأخبرتهم أنه بندقيتي قد تم التشويش عليها |
Evet, Matthew'e yalan söyledim. Onu korumak içindi. | Open Subtitles | نعم ، كذبتُ على( ماثيو) لَكني فعلت ذلك لحمايته |
- Tabii. MJ'e yalan söylemekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | انا اكره ان اكذب على ام جي منذ ان كنا صغاراً |
- Onlara verecek dağım yok ki benim. - Bana Hawaiililer'e yalan söylettirdin. | Open Subtitles | لم يكن لدي أصلاً - جبال أعطيها لهم "جعلتني أكذب على "الهواويين - |
Benden Bill'e yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | آه, تريدينني أنْ أكذب على بيل؟ |
Dostum, ailen çok bayık. Selam. David'e yalan söylememeliydim. | Open Subtitles | عائلتـك سخيفــه لـم يجب علي ان أكذب على (دايفيد )ـ |
- Cass bile. - Biliyorum ama Tate'e yalan söylemekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | (حتى ولو, (كاس - (أعرف, و لكني لا أحب أن أكذب على (تيت - |
Deb'e yalan mı söyleyeceğiz? | Open Subtitles | أكذب على ديبرا ؟ |
Darnell'e yalan söyleyemem o benim arkadaşım. | Open Subtitles | لا استطيع الكذب على دارنيل فهو صديقي |
Madison'a Şerif'e yalan söylemesini onunla birlikte olduğunu söylemesini tembihlemiş. | Open Subtitles | لقد طلبَ من (ماديسون) الكذب على العمدة و أن تقول بأنه كان برفقتها |
Bir Confessor'e yalan mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تحاول الكذب على معترفة؟ |
Curtis'e yalan söyleyemem. Bunu ona yapamam. | Open Subtitles | -لا استطع الكذب على (كرتيس)، لا استطيع فعل هذا له |
Kateb'in hayatta olduğunun kanıtlanması Tanaz'ın da CIA'e yalan söylediğinin kanıtı demektir. | Open Subtitles | التأكيد على أن (كاتب) على قيد الحياة هو أيضا تأكيد أن (تنّاز) كذبت على المخابرات المركزية |
Evrakları imzalama konusunda neden Bay Dan'e yalan söylediniz? | Open Subtitles | لماذا كذبت على السيد , (دان ) بشأن توقيعك لأوراق الطلاق؟ |
Flynn'e yalan söyledim; Pelant ile kapıştım. | Open Subtitles | (لقد كذبت على (فلين), لقد تفاعلت مع (بيلانت |
Jane'e yalan söyledim. Sullivan'ın ilişkisini basına sızdırmak hakkında mı? | Open Subtitles | لقد كذبت على جاين - بشأن تسريب فضيحه (سوليفان) للصحافة - |
Hayır, Tink' e yalan söyledim. | Open Subtitles | كلا، لقد كذبتُ على تينك |
Kendimi Peter'e yalan söylüyormuş gibi hissediyorum... | Open Subtitles | يشعرني الامر انني اكذب على بيتر |