Nine, çocuk kaçırmanın ve onu planlanmış bir ebeveynliğe sürüklemenin bir özrü olamaz. | Open Subtitles | جدتي، ذلك ليس عذراً لإختطاف طفل حقيقي وأخدهم إلى كوكب الأبوة. |
- İyi ebeveynliğe. | Open Subtitles | . إلى الأبوة و الأمومة- . أجل - |
Bu şekilde farkına vardı ki asıl ihtiyacı olan şey kendisinin ve eşinin -onu da unutmamak gerek- ebeveynliğe geçişteki korkularından bahsetmekti. | TED | وأدركتْ أنه يتعيّن أن تحدّد مخاوفها بشأن هواجسها وهواجس زوجها... أتذكرون ذاك الشخص؟... من التحوّل إلى الأبوّة. |
Evet, ebeveynliğe hoş geldin iğnesi. | Open Subtitles | أجل، أهلاً بك في عالم الأبوّة |
Temasa dayalı ebeveynliğe çalışıyoruz. | Open Subtitles | نتدرب على الأمومة |
- Evet, iyi ebeveynliğe. | Open Subtitles | . الأبوة و الأمومة |
Yeni ebeveynliğe başlamak, Özgürlük ve Ray Ray daha çok bebek kuralı var. Kızarmış yemekler yok,alkol yok, tütün yok... ilk zamanlarda aşırı güvenilirdin. | Open Subtitles | كان لدى (ليبرتي) و (راي راي) قوانين كثيرة، كونهما جديدان على الأبوّة لا طعام مقلي، لا دهون لا كحول، لا تبغ |
ebeveynliğe hoş geldin. | Open Subtitles | أهلاً بك في عالم الأبوّة |
Biz temasa dayalı ebeveynliğe çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتدرب - على الأمومة |