John Knox ve destekçilerinin Edinburg kalesinin kapısına dayandıklarını ve sayılarının çok fazla olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد علمت للتو ان جون نوكس و اتباعه قاموا بأقتحام بوابات قلعة ادنبره |
- Selam! Selam, sana! Buraya gelin ve Edinburg'dan ne aldıklarını görün. | Open Subtitles | تعالوا وانظروا ماذا جلبت من ادنبره |
Bunun yerine, onu Edinburg'a gönderdim birinci sınıf biletle. | Open Subtitles | (بدلاً عن ذلك، أرسلته إلى (إيدنبرج بتذكرة سفر درجة أولى |
2119'daki Edinburg Soruşturmasında babama da aynı şeyi söylemişlerdi. | Open Subtitles | أجل، هذا ما قالوه لأبي في جلسات (إيدنبرج) عام 2119. |
Uydulardan Glaskow ve Edinburg uzun süredir fotoğraflanıyor... 30 yıldan fazladır fotoğraf çekiyoruz, | Open Subtitles | فجعلت أحد الأقمار الصناعية يغطي ما يحدث في أدنبره في جلاسكو وقد استمر نقل الصور طوال الثلاثين عام الماضية |
Sen, Edinburg'lu Dr Henry Jekyll'yn direkt soyundan geliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | (أنتَ من السُلالة المُباشرة للدكتور (هنري جيكيل من (أدنبره) , صحيح ؟ |
Majesteleri bir mahkeme için Edinburg'a gitti. Oradan Londra'ya geçecek. | Open Subtitles | صاحب السمو ذهب إلى (أدنبرة) من أجل الجلسات و من ثم بعدها يتوجهة إلى (لندن). |
Edinburg'a hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بك فى ادنبره |
Edinburg'da. | Open Subtitles | (إيدنبرج) |
Edinburg'ta, İskoçya'da, | Open Subtitles | في أدنبرة بسكتلندا |