Neyse, yardımcı editörle görüşürken ona Central Park'ta çektiğim fotoğrafları da gösterdim. | Open Subtitles | ، على أيةِ حال عندما كنتُ مع مساعدة المحرر أريتها صورًا حقيقة من الحديقة المركزية |
editörle toplantı pek iyi gitmedi ha? | Open Subtitles | الاجتماع لم يكن جيدا مع المحرر ، هاه؟ |
Bu editörle görüşeceği için oldukça gergindi. | Open Subtitles | لقد كانت قلقة للغاية من لقاء هذا المحرر |
Ayrıca Ulusal Kamu Radyosundaki bir editörle ulusal bazda tartışılan bir hikayeyi ele aldı. | TED | و عملت مع محرر في أذاعة وطنية عامة محاولة منها في نشر القصة علي الصعيد الوطني |
Bir editörle el sıkışıp, sonrasında eski hayatımı geri alacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بان كل ما اريده هو ان احصل على مصافحة من محرر وان استرجع حياتي الماضية مرة اخرى؟ |
Çocuklar, yeni editörle tanışın! | Open Subtitles | يارفاق ، قابلو المحرر الجديد |
İnince Kate ve ben editörle konuşacağız, ne saklıyor bakalım. | Open Subtitles | حسنٌ, عندما نهبط, أنا و(كايت) سنذهب للتحدث مع المحرر ونعرف ما يُخفيه. |
Emekli bir editörle telefonda görüştüm. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو إتصالا مع محرر جريدة متقاعد. |