Bu üniversiye içinde kabul etmen gereken kurallar var ve bu kuralları çiğnemeyi başarıp çiğnemeye de devam ediyorsun. | Open Subtitles | كان هناك قواعد و أنت وافقت عليه للقبول بهذه الجامعة و كنت تقوم بخرقها و كنتَ تتمادى في الأمر |
Ben konuşmasam da, sen kendi başına pekala idare ediyorsun. | Open Subtitles | يبدوا الى أنك تقوم بكل الكلام وحدك دون انتظار الرد من أحد |
Düğünü organize ediyorsun ama gelinin kim olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | إنك تجهز الزواج و لا تعرف من هي العروس ؟ |
Ne malımız varsa hepsini almanı istiyorum. Tümünü hak ediyorsun. | Open Subtitles | أريدك أن تحظي بكل المال , إنك تستحقين كل شئ |
Senin bile olmayan parayı almak için insanlara eziyet ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقومين بتعذيب الناس لتحصلي على نقودٍ ليست لكِ حتى |
- Motorsikleti bile zor idare ediyorsun. - Siktir git dostum. | Open Subtitles | ـ إنّك بالكاد تقود دراجة صغيرة ـ تباً لك، يا رجل |
Rol yapma, Kimseyi beklemiyorsun orda Bütün gün beni takip ediyorsun. | Open Subtitles | توقّف عن التصرّف بضحك، فأنت لا تنتظر أحـد، أنت تتبعـنـي دائماً |
Oldukça kibarım davranıyorum ama, bir aptal gibi hareket ediyorsun. | Open Subtitles | أنا حقا لطيفة، ولكنك تتصرف مثل أحمق من حولي . |
Onu acısı içinde rahatlatmak yerine, hakaret ediyorsun. | Open Subtitles | وبدلا أن تواسيها على بؤسها تقوم بإهانتها |
- Karbon kağıdını berbat ediyorsun. | Open Subtitles | أنك تقوم بإشياء سخيفة بورقة الكاربون ـ ماذا تعرف حيالهن؟ |
Bencilce insanlara yardım ediyorsun, onları buraya getiriyorsun ve sonra gidip ölüyor musun? | Open Subtitles | ...بكل أنانية تقوم بمساعدة الناس وإحضارهم إلى هنا ومن ثم تتركهم لتذهب للموت؟ |
Muhtemelen kim olduğumu ve burada ne aradığımı merak ediyorsun. | Open Subtitles | إنك على الأرجح تتساءل عمن أكون، وما الذي أفعله هنا. |
Hayır, sadece içinde bulunduğumuz evreni daha iyi idrak ediyorsun. | Open Subtitles | لا، إنك فقط تفهم العالم الذي نعيش به بشكل أفضل |
- Neyi kastettiğinin farkındayım! Annene Eugene Morgan'ı buraya kendim için çağırttığımı ima ediyorsun. | Open Subtitles | إنك تحاول الإيحاء بأننى أطلب من أمك دعوتهما من أجلى |
Şimdi de şu evli bahriyelinin peşinde dolanarak kendini heba ediyorsun. | Open Subtitles | والآن أنتِ تقومين بإضاعة نفسك تتجولين على هذا الضابط البحري المتزوج |
Aktivite de yok; insanları boş boş oturup, hüzünlenmeye terk ediyorsun. | Open Subtitles | لا نشاطات جديده فقط تقومين بجعل الناس تجلس و تكن حزينه |
Yoksa sadece hayat boyu erkeklerin egosunu mu paramparça ediyorsun? | Open Subtitles | أم إنّك تحطّمين كبرياء الرجال من أجل كسب لقمة العيش؟ |
Artık her şey bittiğine göre, gerçeği öğrenmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | الآن بما أنّ كل هذا انتهى فأنت تستحق سماع الحقيقة |
Sen de yabancı bir kadınla yaramazlık ediyorsun. | Open Subtitles | وأنت هنا مع فتاة غريبة تتصرف كالولد الشرير |
Hayatını başka insanlara emanet ediyorsun. Seni kim tavsiye etti? | Open Subtitles | إنّكِ تولين الثقة على حياتك للناس، لذا من أوصى بكِ؟ |
Sen konu annem olduğunda kaçıyorsun, ona benzediğini inkâr ediyorsun. | Open Subtitles | إنكِ أنتِ من بدأت موضوع والدتنا وأنتِ مَنْ رفضت التّشبه بها |
Yine içine ediyorsun. Barda bir şeyler içmeye gidelim mi? | Open Subtitles | تثير الموضوع مجددًا هل تريدين الذهاب لإحتساء مشروب في الحانة؟ |
Ara sıra işe yarar laflar ediyorsun! Böyle devam et! | Open Subtitles | إنّكَ أحياناً ما تقول أشياءً مُفيدة، فتلواصل على هذا النحوِ. |
Onu sevdim ve o senin asla olamayacağın bir kişiydi ama sen hala bunda ısrar ediyorsun. | Open Subtitles | أحببتها، وكانت على هيئةٍ لا يمكن لك أن تكوني عليها ولكنك تصرين على المحاولة لتكوني مثلها |
Her şeyi berbat ediyorsun. Düğüne devam etmeliyiz. | Open Subtitles | أنت دائمـاً ما تفسد كلّ شيء نحن يجب أن نواصل المراسم |
Ve kadınlar... onları sevdiğim için, benimle alay ediyorsun. | Open Subtitles | ..وأما بالنسبةإلى النِساءِ. يمكنك أن تسخر مني بأنّني أَحبُّهم. |
Şovu kendi başıma götürecek kadar güçlü olmadığımı mı ima ediyorsun? | Open Subtitles | هل تلمح أنني لست قوية للحد الكافي لإقامة العرض وحدي ؟ |
300 tanığın önünde birine ateş ediyorsun, bu da trajik bir kaza görünümü yaratıyor. | Open Subtitles | تطلقين النار على احدهم امام 300 شاهداَ تجعلين الأمر يبدو حادثاَ مأساوياً |