"ediyorsun" - Traduction Turc en Arabe

    • تقوم
        
    • إنك
        
    • تقومين
        
    • إنّك
        
    • فأنت
        
    • تتصرف
        
    • إنّكِ
        
    • إنكِ
        
    • تثير
        
    • إنّكَ
        
    • تصرين
        
    • تفسد
        
    • تسخر
        
    • تلمح
        
    • تجعلين
        
    Bu üniversiye içinde kabul etmen gereken kurallar var ve bu kuralları çiğnemeyi başarıp çiğnemeye de devam ediyorsun. Open Subtitles كان هناك قواعد و أنت وافقت عليه للقبول بهذه الجامعة و كنت تقوم بخرقها و كنتَ تتمادى في الأمر
    Ben konuşmasam da, sen kendi başına pekala idare ediyorsun. Open Subtitles يبدوا الى أنك تقوم بكل الكلام وحدك دون انتظار الرد من أحد
    Düğünü organize ediyorsun ama gelinin kim olduğunu bilmiyor musun? Open Subtitles إنك تجهز الزواج و لا تعرف من هي العروس ؟
    Ne malımız varsa hepsini almanı istiyorum. Tümünü hak ediyorsun. Open Subtitles أريدك أن تحظي بكل المال , إنك تستحقين كل شئ
    Senin bile olmayan parayı almak için insanlara eziyet ediyorsun. Open Subtitles أنتِ تقومين بتعذيب الناس لتحصلي على نقودٍ ليست لكِ حتى
    - Motorsikleti bile zor idare ediyorsun. - Siktir git dostum. Open Subtitles ـ إنّك بالكاد تقود دراجة صغيرة ـ تباً لك، يا رجل
    Rol yapma, Kimseyi beklemiyorsun orda Bütün gün beni takip ediyorsun. Open Subtitles توقّف عن التصرّف بضحك، فأنت لا تنتظر أحـد، أنت تتبعـنـي دائماً
    Oldukça kibarım davranıyorum ama, bir aptal gibi hareket ediyorsun. Open Subtitles أنا حقا لطيفة، ولكنك تتصرف مثل أحمق من حولي .
    Onu acısı içinde rahatlatmak yerine, hakaret ediyorsun. Open Subtitles وبدلا أن تواسيها على بؤسها تقوم بإهانتها
    - Karbon kağıdını berbat ediyorsun. Open Subtitles أنك تقوم بإشياء سخيفة بورقة الكاربون ـ ماذا تعرف حيالهن؟
    Bencilce insanlara yardım ediyorsun, onları buraya getiriyorsun ve sonra gidip ölüyor musun? Open Subtitles ...بكل أنانية تقوم بمساعدة الناس وإحضارهم إلى هنا ومن ثم تتركهم لتذهب للموت؟
    Muhtemelen kim olduğumu ve burada ne aradığımı merak ediyorsun. Open Subtitles إنك على الأرجح تتساءل عمن أكون، وما الذي أفعله هنا.
    Hayır, sadece içinde bulunduğumuz evreni daha iyi idrak ediyorsun. Open Subtitles لا، إنك فقط تفهم العالم الذي نعيش به بشكل أفضل
    - Neyi kastettiğinin farkındayım! Annene Eugene Morgan'ı buraya kendim için çağırttığımı ima ediyorsun. Open Subtitles إنك تحاول الإيحاء بأننى أطلب من أمك دعوتهما من أجلى
    Şimdi de şu evli bahriyelinin peşinde dolanarak kendini heba ediyorsun. Open Subtitles والآن أنتِ تقومين بإضاعة نفسك تتجولين على هذا الضابط البحري المتزوج
    Aktivite de yok; insanları boş boş oturup, hüzünlenmeye terk ediyorsun. Open Subtitles لا نشاطات جديده فقط تقومين بجعل الناس تجلس و تكن حزينه
    Yoksa sadece hayat boyu erkeklerin egosunu mu paramparça ediyorsun? Open Subtitles أم إنّك تحطّمين كبرياء الرجال من أجل كسب لقمة العيش؟
    Artık her şey bittiğine göre, gerçeği öğrenmeyi hak ediyorsun. Open Subtitles الآن بما أنّ كل هذا انتهى فأنت تستحق سماع الحقيقة
    Sen de yabancı bir kadınla yaramazlık ediyorsun. Open Subtitles وأنت هنا مع فتاة غريبة تتصرف كالولد الشرير
    Hayatını başka insanlara emanet ediyorsun. Seni kim tavsiye etti? Open Subtitles إنّكِ تولين الثقة على حياتك للناس، لذا من أوصى بكِ؟
    Sen konu annem olduğunda kaçıyorsun, ona benzediğini inkâr ediyorsun. Open Subtitles إنكِ أنتِ من بدأت موضوع والدتنا وأنتِ مَنْ رفضت التّشبه بها
    Yine içine ediyorsun. Barda bir şeyler içmeye gidelim mi? Open Subtitles تثير الموضوع مجددًا هل تريدين الذهاب لإحتساء مشروب في الحانة؟
    Ara sıra işe yarar laflar ediyorsun! Böyle devam et! Open Subtitles إنّكَ أحياناً ما تقول أشياءً مُفيدة، فتلواصل على هذا النحوِ.
    Onu sevdim ve o senin asla olamayacağın bir kişiydi ama sen hala bunda ısrar ediyorsun. Open Subtitles أحببتها، وكانت على هيئةٍ لا يمكن لك أن تكوني عليها ولكنك تصرين على المحاولة لتكوني مثلها
    Her şeyi berbat ediyorsun. Düğüne devam etmeliyiz. Open Subtitles أنت دائمـاً ما تفسد كلّ شيء نحن يجب أن نواصل المراسم
    Ve kadınlar... onları sevdiğim için, benimle alay ediyorsun. Open Subtitles ..وأما بالنسبةإلى النِساءِ. يمكنك أن تسخر مني بأنّني أَحبُّهم.
    Şovu kendi başıma götürecek kadar güçlü olmadığımı mı ima ediyorsun? Open Subtitles هل تلمح أنني لست قوية للحد الكافي لإقامة العرض وحدي ؟
    300 tanığın önünde birine ateş ediyorsun, bu da trajik bir kaza görünümü yaratıyor. Open Subtitles تطلقين النار على احدهم امام 300 شاهداَ تجعلين الأمر يبدو حادثاَ مأساوياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus