"efsaneydi" - Traduction Turc en Arabe

    • أسطورة
        
    • اسطورة
        
    • أسطورياً
        
    • الأسطورة
        
    • أساطير
        
    28-29 yaşlarında olmasına rağmen tam bir efsaneydi. Open Subtitles لم يكن يتعدى التاسعة والعشرون في ذلك الوقت ولكنه كان أصبح أسطورة بالفعل
    Tüm Hong Kong tanırdı. Benim babam da Amerika'nın her yerinde efsaneydi. Open Subtitles أبي أيضا كان أسطورة في جميع أنحاء أمريكا
    Baban polis memuru muydu? Memur değildi, amirdi. Tüm Hong Kong'da efsaneydi. Open Subtitles لَيس شرطي، ضابط كان أسطورة في جميع أنحاء هونج كونج
    Gökten düşene kadar Laputa bir efsaneydi. Şimdi devlet beni Laputa'nın sırlarını açığa çıkarmam için görevlendirdi. Mesela, malzemesi nedir? Open Subtitles لابوتا كانت فقط اسطورة حتى سقط هذا من السماء الان الحكومة تريدني لاكتشاف سر لابوتا مثلا, مما مصنوع هذا الشيء...
    Ona yaldızlı adam diyorlardı. Onun altın arzusu bir efsaneydi. Open Subtitles كانوا يسمونه "الرجل الذهبي" حبه للذهب كان أسطورياً
    Essex'te yeraltında efsaneydi. Open Subtitles لقد كان الأسطورة في عالم الجريمة في (ايسكس)َ
    Ama Beta'lar yarışlarda tam bir efsaneydi. Hiç kaybetmezdik. Open Subtitles الــ بيتا كانوا أساطير في هذه التحديات لم نخسر أبدا
    Benim babam da efsaneydi. Open Subtitles أبي أيضا كان أسطورة في جميع أنحاء أمريكا
    İşte bu sersem, Hammond Druthers, mimarlık cemiyetinde bir efsaneydi. Open Subtitles حسناً ، هذا الأحمق كان هاموند دروثرز ، أسطورة في مجتمع المهندسين المعمارين
    Toprak altında yaşayan yaratıklarla ilgili bir efsaneydi. Open Subtitles عن أسطورة عن مخلوقات كانت تعيش تحت ألآرض
    25 yıl önce Sadang Lisesinde efsaneydi ve Dongjak ilçesini kontrol altına almıştı. Open Subtitles كان أسطورة في ثانوية "سادانغ" وسيطر على منطقة "دونغ جاك" قبل 25 سنة.
    Bir tavernada çalışıyordun, içkilerin kasabada efsaneydi. Open Subtitles كنتِ تعملين فى حانة ومشروباتك كانت أسطورة فى المدينة
    Bu ilham verici bir efsaneydi. Kafandan uydurdun. Open Subtitles ياللروعة، يا لها من أسطورة ملهمة .وعظيمة قمت بإفتعالها
    Gökten düşene kadar Laputa bir efsaneydi. Open Subtitles كانت "لابيوتا " مجرد أسطورة إلى أن وقع هذا الرجل الآلي من السماء
    Ama dediğim gibi, adam bir efsaneydi. Open Subtitles لكن مثلما قلت، انه أسطورة، أسطورة.
    Bu, zamanla gelişen bir efsaneydi. Open Subtitles إنها كانت أسطورة تنمو بمرور الوقت
    Ayrıca, babam polis kuvvetlerinde bir efsaneydi. Open Subtitles فضلاً عن أنّ والدي كان أسطورة بالشرطة
    O sadece bir efsaneydi. Open Subtitles لا يمكن. كانت هذه أسطورة فحسب.
    Babanın bir efsane olduğunu söylemiştin. Babam gerçekten efsaneydi. Open Subtitles تقول بأن اباك اسطوره ابى كان اسطورة
    Babanın bir efsane olduğunu söylemiştin. efsaneydi. Open Subtitles تقول بأن اباك اسطوره ابى كان اسطورة
    Teğmen Ronald Speirs D bölüğündeki müfreze liderlerinden biriydi. O bir efsaneydi. Open Subtitles لوتيننت "رولاند سبيرز" كان احد قادة الكتيبه و كان اسطورة
    Büyücü Coutier efsaneydi. Open Subtitles الساحر كلوتير كان أسطورياً
    Xanadu bir efsaneydi Kubla Khan muhteşem eğlence kubbesine karar verdiğinde. Open Subtitles "(الأسطورة كان اسمها (زانادو"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus