| - Hayır. Ama ehliyetindeki fotoğrafı bana bir şeyler söylüyor. | Open Subtitles | لا، لكن وجهه في رخصة القيادة بدا لي مألوفاً |
| Richter'ın burayla bir yıllık kontratı varmış. ehliyetindeki ev adresi değil. | Open Subtitles | ريتشرز له عقد آجار سنوي ، ولكن ليس هناك عنوان على رخصة القيادة |
| Sesi ehliyetindeki ismiyle uğuşmuyordu. | Open Subtitles | الصوت لم يتناسب مع الإسم على رخصة القيادة |
| Bu, ehliyetindeki fotoğrafı. | Open Subtitles | هذه هي صورة من رخصة القيادة بلدها. |
| Bak, ehliyetindeki fotoğrafı buldum. | Open Subtitles | وأنظروا، سحبت صورتها من رخصة القيادة. |