İster yeni, lüks, dokunmatik ekranlı olsun isterse eski tarz olsun hangi cep telefonunu açarsanız açın içinde pil bulursunuz. | Open Subtitles | إفتح آي هاتف جوال ، إن كان من من الهواتف الجديدة ذات شاشة اللمس أو واحد من هذه القديمة فستجد البطارية |
SGS'nin 60 inç düz ekranlı muhteşem bir okuma odası var. | Open Subtitles | تعلمون، وزارة الدفاع لديها ذلك الشئ الرائع غرفة القراءة مع شاشة مسطحة 60 بوصة. |
Yüzlerce kanal gösteren dokunmatik ekranlı televizyonlar. | Open Subtitles | تلفزيونات مع شاشة تعمل باللمس والمئات من القنوات المختلفة. |
Bu şifre LCD ekranlı bir anahtar kartında görünüyor. | Open Subtitles | المجموعة تظهر على البطاقة الرئيسية بشاشة إل سي دي. |
Evet. Şu büyük ekranlı televizyonlardan var. | Open Subtitles | نعم ، فقد اشتريت تلفازا بشاشة كبيرة |
Bu yüzden perakende mağazalarının tıbbi istasyonlara dönüşmeleri için dokunmatik ekranlı satış noktaları geliştirdik. | TED | لذا أعدنا استخدام شاشات منافذ البيع التي تعمل باللمس وكانت تستخدم في محلات التجزئة لتصبح محطات علاجية. |
LCD ekranlı çamaşır makineleri ne zaman çıktı? | Open Subtitles | منذ متى تستخدم الغسالات شاشات الكترونية ؟ |
Geniş ekranlı, yüksek çözünürlüklü, altı surround kolonlu düz ekran televizyonum. | Open Subtitles | تفحصوا هذا حصلت على شاشة تلفاز مسطحة |
Beş yatak odası, şarap mahzeni, plazma ekranlı televizyon. | Open Subtitles | خمسة غرف نوم , قبو مشروبات شاشة بلازما |
Bir dakika, Retina ekranlı Macbook Pro mu o? | Open Subtitles | (انتظري لحظة، هل هذا حاسوب (ماك بوك برو التي يتميز بتقنية شاشة (ريتينا) ؟ |
Bu, şey, düz ekranlı plasma 1080 çözünürlüklü | Open Subtitles | حسناً... شاشة بلازما مسطحة 1080P بدقة |
Her parkta dev ekranlı birer televizyon olacak. | Open Subtitles | حسناً، إذن في المنتزه هناك شاشات تلفاز كبيرة.. |
- Entegre HD ekranlı lensler. | Open Subtitles | ما هذه؟ عدسات تواصل لاصقة ذات شاشات مدمجة عالية الجودة. |
İşte yedi ekranlı sunumla yaptıkları model bu. | TED | وهذا مجسم عملوه لعرض السبع شاشات ذلك. |