İtalyan elçiliğinde sadece Arnavutlar var. | Open Subtitles | لا يوجد سوى الألبانيون في السفارة الإيطالية |
Bu bizim Fransız elçiliğinde çalışan..., ...bir arkadaşımız. | Open Subtitles | هذه أحد أصدقائنا, إنها تعمل في السفارة الفرنسية. |
Ve sen de Rus elçiliğinde durdurabilirdin. | Open Subtitles | تماماً كما كان يمكنك ذلك في السفارة الروسية |
Kremlin'den, savaştan önce. *Alman Büyük elçiliğinde ataşeydim. | Open Subtitles | بالكرملين قبل الحرب كنت ملحقا بالسفارة الألمانية |
1969 yılında, bir arkadaşım beni Tokyo'daki Amerikan elçiliğinde bir partiye çağırdı. | Open Subtitles | فى عام 1969 دعانى صديق لى إلى حفلة للسفارة الأمريكية فى طوكيــو. |
Rabat elçiliğinde diplomat görüntüsünde çalışıyor. | Open Subtitles | هو تحت الغطاء الدبلوماسي في سفارة الرباط. |
Senin için ne yapabilirim? Bu gece Türk elçiliğinde yapılacak baloya girmek istiyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر بحضور حفلة السفارة التركية هذه الليلة |
Sonra, D.C.'deki Japonya elçiliğinde boy gösterdi. | Open Subtitles | وبعده ظهر مجدداً في السفارة اليابانية في العاصمة |
Suriye elçiliğinde özel kalem. | Open Subtitles | هي تعمل في السفارة السورية كسكرتيرة إجتماعية |
Evet, Vatikan'ın elçiliğinde sığınma aramıştı. | Open Subtitles | نعم، وقال انه طلب اللجوء في السفارة الفاتيكان |
Ailen şu an Çin elçiliğinde. | Open Subtitles | عائلتك قد وصلت بسلام إلى السفارة الصينية. |
Ayrıca, Rus elçiliğinde küçük bir karışıklık var. | Open Subtitles | أيضًا، هُناك بعض الأرتباك داخل السفارة الروسية |
Bu sıçtığımın elçiliğinde adını öğrenme zahmetine giren tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيد في هذه السفارة اللعينة الذين كلفوا أنفسهم عناء تعلم اسمك |
Rus elçiliğinde çalışan bir konsolosluk yetkisi demek? | Open Subtitles | إذن هو قنصل رسمي في السفارة الروسية هناك؟ |
Budapeşte'den önce, üç yıl boyunca Çin'de Hindistan büyük elçiliğinde çalıştı. | Open Subtitles | قبل بودابس ، عمل لـ 3 سنوات في السفارة الهندية في الصين |
ABD elçiliğinde çalışan Çavuş Patton'dan bir mektup aldık. | Open Subtitles | تلقينا لتونا هذا الخطاب من الرقيب "باتون" من السفارة الامريكية. |
Gençken, babası Islamabad elçiliğinde iş bulduğu için ailecek oraya taşınmışlar. | Open Subtitles | عندما كان مراهقة "نقل والدهُ العائلة إلى "اسلام أباد للعمل في السفارة هناك |
Gençken, babası Islamabad elçiliğinde iş bulduğu için ailecek oraya taşınmışlar. | Open Subtitles | عندما كان مراهقة "نقل والدهُ العائلة إلى "اسلام أباد للعمل في السفارة هناك |
Don, senin de Mısır elçiliğinde tanıdıkların vardı. | Open Subtitles | دون,هل لديك اتصالات مع السفارة المصرية. |
Dünyaca ünlü mücevher, Pencap Yıldızı yarın Pencap Büyük elçiliğinde sergilenecek. | Open Subtitles | اشهر الأحجار الكريمة المعروفة في العالم ...نجمة باكستان ...ستعرض غدا بالسفارة |
Belçika elçiliğinde başkanlık yapıyorum. | Open Subtitles | اعْمل للسفارة البلجيكية للمستشار |
Budapeşte elçiliğinde bulunan ajanlarımızın kimiklerini birileri sızdırıyor. | Open Subtitles | أحدهم يسرب أسماء عملائنا في سفارة بودابست |
ABD elçiliğinde ataşedir. | Open Subtitles | هو ملحق في القنصليّة الأمريكيّة |