"elbise giymiş" - Traduction Turc en Arabe

• الرداء
• يرتدي بدلة

Dışarıda çiçekli elbise giymiş bir sarışın var. Bak masanın yanında duruyor.
هل تعلمين صاحبة الشعر الاشقر البلاتينى ذات الرداء الزهرى ؟

Constance Welch. Beyaz elbise giymiş bir kadın.
كونستانس ويلش إنها المرأة ذات الرداء الأبيض

Mr. Welch, beyaz elbise giymiş bir kadın hakkında birşeyler duydunuz mu?
سيد ويلش هل سمعت يوما عن المرأة ذات الرداء البيض؟

Öteki yandan, bu adam elinde bir torbayla atlamaya çalışıyor gibi görünüyor, torbayla bu durumda ne yapacak bilmiyoruz ayrıca takım elbise giymiş.
يبدو أن هذا الرجل يحاول الإنتحار إنه يحمل بيده كيسا لانعلم ما بداخله , و يرتدي بدلة رسمية

İkincisi, ucuz takım elbise giymiş aldatıcı bir eziğin... bir şey söylemesi... onun doğru olduğu anlamına gelmez.
ثانيا , ليس لمجرد ان خائن فاشل يرتدي بدلة رخيصة قال شيئاً عنكِ ذلك لا يجعل كلامه صحيحاً.

Beyaz elbise giymiş bir kadın ya da ağlayan bir kadın.
المرأة ذات الرداء البيض وأحيانا المرأة الباكية

Sen yeşil elbise giymiş kızıl saçlı bir hatunsan...
إن كنتِ أنتِ الفتاة ذات الشعر الأحمر و الرداء الأخضر

Kanhaiyya müzik çalmak için ayakkabı ve elbise giymiş.
يرتدي بدلة وحذاء كأنه سيعزف على المسرح

Paradan bir takım elbise giymiş dev bir meme.
ثديٌ عملاق يرتدي بدلة من المال

- Rıfkı'ya bak, elbise giymiş.
- انظر إلى "رفقي" .. يرتدي بدلة

- Frank takım elbise giymiş.
-فرانك) يرتدي بدلة)