"elbiseme" - Traduction Turc en Arabe

    • فستاني
        
    • ثوبي
        
    • ردائي
        
    • لملابسي
        
    • بفستاني
        
    • بدلتي
        
    Makyaj malzemelerime zehir mi koydun yoksa Elbiseme pire mi? Open Subtitles هل سممتي مكياجي ام وضعتي براغيث في فستاني
    Makyaj malzemelerime zehir mi koydun yoksa Elbiseme pire mi? Open Subtitles هل سممتي مكياجي ام وضعتي براغيث في فستاني
    Elbiseme bak. Gitmekte istemiyordum. Open Subtitles لقد أفسدت ثوبي , لم أرد الذهاب ما رأيك في ذلك ؟
    - Her ihtimale karşı beni morga götürmeden önce söyle de hemşireler bunu benim Elbiseme iğnelesin. Open Subtitles اجعل إحدى الممرضات تشبك هذه بدبوس في ثوبي قبل أن ينقلوني إلى المشرحة
    Kavalyem Elbiseme kustu ve üstüme saldırdı. Open Subtitles رفيقي كان يتلمس ردائي و بعدها بدأ يلامسني
    Ve Elbiseme ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles و لم يكن لدي فكرة عن ما حصل لملابسي
    Yeni dar kesim balıksırtı desenli takım Elbiseme girmek için kilo vermem lazım. Open Subtitles كُنت سأخسر بعض الوزن لتُناسبني بدلتي الجديدة الضيقة وهى مُقلمة ، بالمُناسبة
    Ve sonra Elbiseme gülmeye başladılar ve törende ben de saçlarımı dökülmesinden dolayı bantl-- Open Subtitles وبعد ذلك قاموا بالضحك على فستاني وعلى الفيونكة التي الصقتها برأسي بسبب
    Bağırma bana. Elbiseme yorum yapma. Şu boktan elbisene bir bak. Open Subtitles لا تصرخي عليه ، ولا تعلقي على فستاني ، انظري الى فستانك فقط
    Elbiseme bu şekilde basıp duracak mısın? Open Subtitles هل ستظل تخطو فوق فستاني طوال الليل ؟
    Malibu'dan gelirken özel tasarım Elbiseme buzlu kahve döktüm Open Subtitles نعم, كنت أقود متجهة إلى "ماليبو"، وسكبت كوب قهوة مثلجة على فستاني المصمم خصيصا لي.
    Elbiseme dikeceğim. Open Subtitles سأضعها على فستاني
    Sonra Elbiseme bakmaya başladı. Open Subtitles لقد بدأ يتمعن في فستاني.
    Bense elimi Elbiseme uzatmış bir pislik gibi oturuyorum. Open Subtitles وأنا أجلس هنا مع يدي فوق ثوبي مثل الحمقاء
    Gri Elbiseme kabarık kol ekleyebilir misin? Open Subtitles أيمكنك إضافة كمين منتفخين إلى ثوبي الرمادي؟
    İçkiyi Elbiseme döktün! Open Subtitles امتد لك هذا الشراب في جميع أنحاء ثوبي.
    Elbiseme baksana. Gördün mü? Open Subtitles أعني , انظري إلى ثوبي ,هل رأيت ذلك؟
    Kavalyem Elbiseme kustu ve üstüme saldırdı. Open Subtitles رفيقي كان يتلمس ردائي و بعدها بدأ يلامسني
    Elbiseme saklamasam bunu da yakacaktı. Open Subtitles وقال انه كان حرق هذا أيضا إذا لم أكن قد مخفيا في ردائي.
    Lao, Paris'ten gelen Elbiseme iki delik açtı. Open Subtitles (لاو) لقد ثقبه "إنهم ثقبين في ردائي القادم مِنْ "باريس
    Her seferinde Elbiseme bir parça daha eklendi, Open Subtitles ،وفي كلّ مرّة أزيد فيها طبقة لملابسي
    Bak, takım Elbiseme ne yaptın dostum. Sana beni vurduracağını söylemiştim. Open Subtitles -لقد خربوا بدلتي لم أعرف أنهم سيصيبوني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus