"elde etmenin" - Traduction Turc en Arabe

    • للحصول على
        
    • للحصول عليها
        
    Beyinleri tek başına elde etmenin bir yolunu buldu ve kendisini zorlayan adama artık hizmetine ihtiyacı olmadığını söyledi. Open Subtitles حسنا، لقد وجد طريقة للحصول على الأدمغة بنفسه وأخبر الرجل الذي كان يبتزه أنه لم يعد يحتاج إلى خدماته
    Umarım bunun için yapıyorlardır çünkü Youtube'da reklamdan gelir elde etmenin daha kolay yolları var. TED آمل أن هذا ما يفعلونه لأجل ذلك، لأن هناك طرق أسهل للحصول على عائدات الإعلانات على اليوتيوب.
    Dolayısıyla bu kaynaklara bağımlıysanız, mevcut olmadıkları periyodlarda da enerji elde etmenin bir yolunu bulmanız gerekir. TED ولذا، إذا أعتمدت على هذه المصادر، ينبغي أن يكون لديك بعض الطرق للحصول على الطاقة خلال تلك الأوقات التي لا تتوافر فيها.
    Ancak burada sorun, proteinlerin yapımının gerçekten zor olması ve onları elde etmenin tek pratik yolu hücrelerin sizin için yapmasını sağlamak. TED ولكن المشكلة تكمن في صعوبة تصنيع البروتينات والطريقة العمليّة الوحيدة للحصول عليها تكمن في جعل الخلايا تصنعها.
    Babamın ihtiyacı olan parayı elde etmenin tek yolu... bana öğrettiği numaraları kullanmak. Open Subtitles والآن بما أن أبي بحاجة للمال فإن الطريقة الوحيدة للحصول عليها هي إستعمال الحيل التي علمني إياها
    Küçük bir baronluk elde etmenin tek yolu bu. Open Subtitles حسناً ، هذا طريقة للحصول على البارون الطفيف
    DNA elde etmenin bir sürü yolu vardır. Open Subtitles هناك مليون وسيلة للحصول على الحمض النووي
    Sahne malzemesi elde etmenin en iyi yolu sahne malzemesi kullanmaktır. Open Subtitles أفضل وسيلة للحصول على دعائم هو إستخدام دعائم.
    Sonda kaybolduğu için istediğimiz veriyi elde etmenin tek yolu kaos bölgelerini yani buzun çatlayıp, sonra yeniden çatladığı bölgeleri keşfetmekten geçiyor. Open Subtitles مع فقدان المسبار ، كانت الطريقة الوحيدة للحصول على البيانات بإستكشاف المناطق المستهدفة حيث الجليد قد تصدع
    İstediğini elde etmenin her zaman bir yolu vardır. Open Subtitles دائماً ماتكون هنالك طريقة للحصول على ماتريده
    Hepimizin istediğini elde etmenin sadece tek yolu var. Open Subtitles ثمّة طريقة واحدة للحصول على ما نريده جميعاً
    Şu Günışığı yüzüğünü çabucak elde etmenin kolay bir yolu var mıdır acaba? Open Subtitles هل من طريقة سريعة للحصول على خاتم نهاريّ؟
    İstediğini elde etmenin ve bizim de hayatta kalmamızın tek yolu bu. Open Subtitles هذه هي الطريقة الوحيدة للحصول على ما تريديه وبنفس الوقت الطريقة الوحيدة لدينا لننجوا ايضاً
    Artık o bilgiyi elde etmenin imkânı kalmadı. Open Subtitles الآن ليس هناك أي طريقة للحصول على هذه المــعلومــات.
    Her zaman istediğini elde etmenin en güzel yolu kendin yapmandır derdi. Open Subtitles يقول دائماً أنّ أفضل طريقة للحصول على ما تريد هو أن تقوم به بنفسك.
    İstediğin şeyleri elde etmenin en mükemmel yolu onları artık istemeyeceğin kadar zavallı olmak. Open Subtitles هناك طريقة رائعة للحصول على ما تريد هو أن لا تكون بائس جدا لا تريد المزيد منهم بعد الان
    Eğer ben vermemiş olsaydım, eminim, çocuklar elde etmenin bir yolunu bulurlardı. Open Subtitles وحتى لو لم اعطهم, انا متاكده ان الاطفال سيجدو طريقه للحصول عليها بانفسهم
    Bu hafta başında Lucas, Star Wars'un haklarını Disney'e sattı ve Çinliler bunu elde etmenin bir yolunu buldular. Open Subtitles في وقت مكبر من هذا الأسبوع قامت شركة (لوكاس) ببيع حقوق (ستار وورز) الى (ديزني) ورأى الصينيون طريقة للحصول عليها لأنفسهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus