Elimde bu notları görüyorsunuz, çünkü ben aynı zamanda siyahi bir vaizim. | TED | وأترون هذه الأوراق في يدي هنا لأنني واعظ من عرق أسود. |
Elimde, bu kanatların tam karşılığını bulacaksın ve ayrıca cömert bir bahşiş. | Open Subtitles | ستجد في يدي عدد أجنحة الدجاج بإضافة الى بقشيش محترم |
Bayanlar ve baylar, şu an Elimde bu gecenin En İyi 10 listesi var. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، في يدي نسخة من قائمة المراتب العشرة لهذه الليلة. |
İleri çıktım ve "Elimde bu kız var, silahlarla çıkarsanız sikik kafasını patlatırım" dedim. | Open Subtitles | لقد مشيتُ وقلت، لقد مسكتُ هذه الفتاة "أفجر رأسها الآن لو خرجت وبيدك سلاحاً. |
İleri çıktım ve "Elimde bu kız var, silahlarla çıkarsanız sikik kafasını patlatırım" dedim. | Open Subtitles | لقد مشيتُ وقلت، لقد مسكتُ هذه الفتاة "أفجر رأسها الآن لو خرجت وبيدك سلاحاً. |
Şimdiye kadar Elimde bu kadar parayı hiç tutmadım. | Open Subtitles | لم أمسك بهذا القدر من المال مطلقًا في يدي. أعني، مطلقًا. |
Elimde bu viski şişesi dışında bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء في يدي سوى زجاجة المشروب |
Elimde bu kadının, başkanınızın, ormanda kendisine gösterişli bir ev yapmak için kasaba bütçesinden para çaldığında dair kanıtlar var. | Open Subtitles | أحملُ في يدي وثائقَ تثبتُ أنّ هذه الامرأة، عمدتكم... سرقَتْ أموالاً من مدينتكم لتبني لنفسها منزلاً فارهاً في الغابة. |
Elimde bu bardak, yaprakların esintisi seninle konuşmak. | Open Subtitles | كوبي في يدي والنسيم الجميل وأتحدث معك |
Elimde bu bardak, yaprakların esintisi seninle konuşmak. | Open Subtitles | كوبي في يدي والنسيم الجميل وأتحدث معك |
Elimde bu bardak, yaprakların esintisi seninle konuşmak. | Open Subtitles | كوبي في يدي والنسيم الجميل وأتحدث معك |