Harris benim bunu batırmamı istiyor. Eğer yardım çağırırsam benim kötü görünmem için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | إن طلبت المساعدة، سيقوم بما في وسعه ليجعلني في موقف ضعف. |
Onu bulmak için elinden geleni yapacak. Aklıma başka bir şey gelmedi. | Open Subtitles | وسيفعل كلّ ما في وسعه لإيجادها، إنّها الخطوة الوحيدة التي استطعتُ التفكير فيها |
Kimsenin bana inanmaması için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | سيحرص على ألا يصدقني أحد |
Onu bir daha görmemen için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | سيحرص على ألا اراها مجدداً |
Efendi'nin planının tamamlanması için önemli olduğunu biliyorum bu yüzden, geri almak için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | -أعلم أنه ضروري من أجل إكمال خطة "السيد" لذا سيفعل ما بوسعه لإعادته. |
elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | سيفعل ما بوسعه. |
Bulunmamak için elinden geleni yapacak bir tanık. | Open Subtitles | شاهد عيان سيقوم بما في وسعه لئلا يعثر عليه |
Ve doktor elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | -والطبيب سيفعل كل ما في وسعه |
Süpermen, Lois'i kurtarmak için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | سوبرمان) سيقوم بكل ما في)... وسعه لأنقاذ (لويس) |
Symonds, Kaali'ye karşı elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | (سيموندز) سيفعل ما بوسعه ليتغلب عليه |