Sepete, sadece maymunun elinin girmesine yetecek büyüklükte küçük bir delik açarlar. | Open Subtitles | يعملون ثقب صغير في السلة يكفي فقط لأن يضع القرد يده داخلها |
Annesinin uyarılarının boşa olduğunu kanıtlamak için Sol elinin parmaklarını 50 yıl boyunca çıtlattı. Ama sağ elini hiç çıtlatmadı. | TED | فقرر أن يُبطل تحذيرات والدته فرقع مفاصل يده اليسرى مراراً لخمسين عام بينما لم يفرقع مفاصل يده اليمنى |
Peki, o halde aynı anne elinin sıcacık okşaması gibi. | Open Subtitles | اوه, في هذه الحاله انه كلمسة دافئة من يد الأم |
İyi gidiyorsun, Dr. Burke. Sağ elinin her parmağıyla, baş parmağına dokunmanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً , أريد منك أن تلمس كل اصبع لديك في يدك اليمنى بابهامك |
Birincisi, teknoloji benim gibi birçok genç kadının elinin altında. | TED | أولًا أن التقنية في متناول اليد بالنسبة لشابات كثر مثلي. |
-Ölüm zamanındaki kas gerilimi, elinin erken katılaşmasına sebep olmuş. | Open Subtitles | إجهاد عضلي في وقت الوفاة جعل يدها تذهب إلى تصلب مبكر |
elinin tamamen beyazladığını göebilirsiniz, Yüzü, burnu da donmuştu. | TED | فكما ترون هنا يده بالكامل بيضاء ووجهه وأنفه بالكامل كان قد حرقه بالصقيع |
Tabii, sağ elinin kimin cebine girdiğini sol elinin bilmesini istemez. | Open Subtitles | بالتأكيد, فهو لا يريد ان تعرف يده اليسرى من الذى تسرقه يده اليمنى |
elinin üstünde bu damgayı taşıyan manyaktır. | Open Subtitles | أياً من يحمل هذا الختم على يده فهو مجنون |
Çalması çok zor olmuştu çünkü... kesik, elinin oynak yerindeydi. | Open Subtitles | كان هذا وقتا عصيبا ليعزف فيه لأن الجرح كان في يده المتحركة |
O mahkum, Barnett'in sağ elinin kesildiğini gördüğüne dair yemin ediyor. | Open Subtitles | هذا الصديق يقسم أنه رأى يد " بارنيت " اليمنى مبتورة |
O mahkum, Barnett'in sağ elinin kesildiğini gördüğüne dair yemin ediyor. | Open Subtitles | هذا الصديق يقسم أنه رأى يد " بارنيت " اليمنى مبتورة |
- Bu mumya elinin ölü olmaması gerekiyor! - Bu eski bir mumya eli! | Open Subtitles | يد المومياء هذه لم تعد إنها يد مومياء سابقة |
Olmaz, sana karşı affedici olma süresini uzattık sen elinin tersiyle ittin. | Open Subtitles | لا ، و الآن تمد يدك للعفو عنك و تسحبها بهذه السهولة |
Şu demek, eğer bu akşam izimi kaybedersen bunu elinin altında bulundur. | Open Subtitles | ، أعني إذا فقدتَ أثري الليلة .. فأبقِ هذا اللعين في يدك |
elinin içine sıkıştırmaya çalışacağım. Benim için diğer elini üstüne koy, koyar mısın? | TED | سأحاول وضعها في يدك ارفع يدك الأخرى من فضلك |
Yüzüğü sol elinin yüzük parmağına tak... ve söylediklerimi tekrarla... | Open Subtitles | ضع الخاتم في موضعه في اليد اليسرى : وكرر خلفي |
Sağ elinin ikinci ve üçüncü parmaklarında ciddi kırılmalar var. | Open Subtitles | الأصابع الثاني والثالث من اليد اليمنى تعاني من الانقسام الشديد. |
Ama bu hattan bölgeye girersek, büyük olasılıkla sağ elinin fonksiyonlarını kaybederiz. | Open Subtitles | لكن اذا قمنا بهذه الطريقة احتمال.. ان تتدمر جميع وظائف اليد اليمنى |
Peki şuradaki kıza ne demeli elinin etrafını kanlı bir formayla sarana. | Open Subtitles | و ماذا عن تلك الفتاة التي هناك مع قميص رياضي ملطخ بالدم ملفوفة حول يدها |
Fakat mektupları çıkarıp onları okuduğum zaman, onun elinin değdiği kağıt artık benim elimde, onunla bağlantıya geçtiğimi hissediyorum. | TED | لكن عندما أخرج الرسائل وأقرأها والأوراق التي لامست يديه تخصني وأحس بأنني متصلة به |
Ya elinin tersi bu sayfaya dokuyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت مؤخرة يدكِ تلمس هذه الصفحة؟ |
Eğer elinin bu kadar kötü olduğunu fark etseydim, serbest kalmasını sağlardım. | Open Subtitles | ،لو أدركت أن يدّه كانت بهذا السوء كنت لطلبت حكم عدم تجريم |
Olur çünkü boyayı fırlatabilmen için bir elinin boş olması lazım. | Open Subtitles | بلى ستفعلين ، تحتاجين ليد فارغة لتلعبي ، أتذكرين ؟ |
İnanılmaz sinirliyim şu an! O güzel elinin ve ayağının öcünü alacağım. | Open Subtitles | أقسم أنّي غاضب جداً الآن، سأنتقم ليدك ولرجلك الجميلتين |
Sağ elinin içinden çıkan tüy yumakları. | Open Subtitles | كانت هناك أنسجة من الفراء مربوطة بيدها اليمنى. -أي نوع من الفراء؟ |