Ancak evde uşak diye hırsız beslemek Madam Elise'in hoşuna gitmeyebilir. | Open Subtitles | لكن مدام إليز على الأرجح لن ترضى بوجود خادم لص |
Ancak Madam Elise'in evindeki hanımlar onlara iltifat ettiğimde daima cömert davranmışlardır. | Open Subtitles | ولكن السيدات عند منزل السيدة إليز كانوا دائماً سخيات جداً عندما أطري عليهم |
Ancak evde uşak diye hırsız beslemek Madam Elise'in hoşuna gitmeyebilir. | Open Subtitles | لكن مدام إليز على الأرجح لن ترضى بوجود خادم لص |
Ancak Madam Elise'in evindeki hanımlar onlara iltifat ettiğimde daima cömert davranmışlardır. | Open Subtitles | ولكن السيدات عند منزل السيدة إليز كانوا دائماً سخيات جداً عندما أطري عليهم |
Elise'in yemeklerinin hayalini kurup duruyorum. | Open Subtitles | أصبحت أتخيّل طبخ إليز بشكل دائم. |
Evet, Elise'in arkadaşıyız. | Open Subtitles | نعم، نحن أصدقاءَ إليز. |
Elise'in babasının, Fletcher'ın dolandırıcı olduğunu bildiği hakkında en ufak bir delilimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أدنى إشارة أنّ والد (إليز) يعرف أنّ (فليتشر) كان مُخادعاً. ربّما لا. |
Elise'in hayalleri ve rüyalarını içeren tiyatro metniyle içeri girdi ve... İşte bu! İlk görüşte aşk. | Open Subtitles | الذي يأتي بكتاب يضمّ كلّ آمال وأحلام (إليز)، ومرحى، إنّه الحب من النظرة الأولى. |
Çocukluğumdan kalan sevgi dolu anılarımdan bazıları halam Elise'in Songbird'ü ile denize açıldığımız zamanlarda yaşandı. | Open Subtitles | حسناً، مُعظم أعزّ ذكرياتي من الطفولة كانت الإبحار مع عمّتي (إليز) على "الطائر المُغرّد". |
Vogelsongların serveti dünya savaşları sırasında Elise'in büyükbabası Ernst tarafından kazanıldı. | Open Subtitles | ثروة عائلة (فوغلسونغ) قد جُنيت بواسطة (ارنست) جدّ (إليز) خلال الحربين العالميتين. العتاد الحربيّة. |
Elise'in başında olduğu Vogelsong Vakfı'ndan. | Open Subtitles | مؤسسة (فوغلسونغ)، التي كانت (إليز) مسؤولة عنها. |
Az önce avukatlar aradı. Doktor, Elise'in dengesiz olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | تلقيتُ إتّصالاً للتو من مُحاميهم، وقال الطبيب أنّ (إليز) كانت غير سليمة عقلياً. |
- Onu Elise'in evinden kiraladım. | Open Subtitles | استأجرته من إليز |
Jared, Charles'la Madam Elise'in evinde görüşmenizi tavsiye etmiş. | Open Subtitles | وأقترح (جاريد) أن (نقابل (تشارلز (في بيت السيدة (إليز |
- Onu Elise'in evinden kiraladım. | Open Subtitles | استأجرته من إليز |
Elise'in yokluğunda ne yapacağız bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما سنفعل الآن برحيل (إليز). |
Bakın, hiçbir beklentim yoktu ve Elise'in Songbird'ü bana vermek istemesinden onur duydum ama vasiyeti değiştirmek vakfı etkiler. | Open Subtitles | اسمعا، لمْ أكن أتوقّع أيّ شيءٍ، وشرّفني أنّ (إليز) أرادتني أن أحصل على القارب، -لكن تغيير الوصيّة يُؤثّر على المؤسسة . |
Elise'in tekne arkadaşı haklı gibi görünüyor. | Open Subtitles | -حسناً، يبدو أنّ رفيقة (إليز) في الإبحار كانت مُحقة . |
Bunun için minnettarım. Elise'in bunu istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا ما كانت لتودّه (إليز). |