Sen elmaslarını bul. Uyuyan güzeli bana bırak. Benim evde buluşuruz. | Open Subtitles | أنت أحضر الماس وأنا سأنقذ عروستك وسنتقابل في منزلي |
Siz de müşterilerinizden birinin elmaslarını taşıması için görevlendirmişsiniz. | Open Subtitles | هل كان له تعمل من أجل واحدة من زبائنك، والانتقال الماس. |
Yani çok meraklıysan sana elmaslarını vereyim sen de bana sürücüyü ver ve hepimiz mutlu ayrılalım. | Open Subtitles | لذلك أنا سوف أعطيك الماس الخاص بك كما أنت مولعا جدا من دعوتهم، كنت تعطيني محرك الأقراص، وكلنا تخطي بعيدا سعيد. |
Eşinizin elmaslarını sahte olanlarıyla değiştirdiğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أنّه إستبدل ألماس زوجتكَ بمقلدة على مدى عدّة أسابيع، |
Ne yani, birisinin buraya girip ve ihtiyar kadının zorla kazandığı elmaslarını çalmasına izin mi verdiniz? | Open Subtitles | إذًا ماذا، إنّك فقط تدع أيّ احد يدخل بمفتاح هنا ويسرق ألماس لإمرأة عجوزة. |
Leydi Hooper'ın elmaslarını okuduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد قرأت عن موضوع ماسات السيدة هوبر |
Solomon da elmaslarını herkes gibi Cartier'den almış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن سليمان إشترى ماساته من كارتييه مثلما يفعل الجميع |
Ama müşterileriniz elmaslarını buraya koymaya karar verirse hepsinin değerini belirlememiz gerekecek. | Open Subtitles | مع ذلك اذا اراد زبائنك أن يخزنوا الالماس الخاص بهم هنا, لدينا مُثمنُ مستقل لتقييم البضاعة. |
30 saniye içinde buradan çıkıp gitmezsem, elmaslarını bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | أنا لا أخرج من هنا في 30 ثانية، أنت لن ترى الماس الخاص بك مرة أخرى. |
Yakutlarını, zümrütlerini, elmaslarını, safirlerini... | Open Subtitles | الياقوت ، الزمرد ، الماس |
Dostum, al küçük şapşal kıçlı elmaslarını, dostum. | Open Subtitles | خذ الماس يا رجل |
Henry'nin elmaslarını taşıyan kuryeyi takip edelim. | Open Subtitles | نتتبع ساعي الماس الى "هنري"، |
- Müşterilerinden biri için elmaslarını taşıyordu. | Open Subtitles | . - الماس تتحرك لأحد موكليه |
Veya bana yeni yıl hediyesi olarak Prenses Grace'in elmaslarını "ödünç aldığın" zamanları. | Open Subtitles | أو عندما "استعرت" (ألماس الأميرة (غريس من أجلي في رأس السنة؟ |
Phillip'in elmaslarını çalmayı mı planlıyorsun? | Open Subtitles | إذاً كنتِ تخططي لسرقـة ألماس (فيليب)؟ |
Viktor'un katiline çok yaklaştık ama onu tutuklamadan önce müşterilerinin elmaslarını bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن نقترب من قاتل (فيكتور)، لكن قبل أن نقوم بالإعتقال، -يجب أن نعثر على ألماس زبونه . |
"Ben gizlice annemin tüm elmaslarını sakladım. | Open Subtitles | لقد خبأت سراً جميع ماسات أمي |
Zabıt katibi Sally, onun elmaslarını istiyor. | Open Subtitles | وسالي, مراسلة المحكمة, تريد ماساته |
Bu elmaslarını onun için mi çaldı? | Open Subtitles | لقد سرق الالماس من اجلها ؟ |