Eğer Bay Elton'ı arabamıza davet etmeseydin çok daha çabuk gidip eve dönebilirdik. | Open Subtitles | لو أنك لم تعري لسيد التون مركبتنا لكنا هناك و وصلنا للمنزل باكرا |
Bay Elton'ın Harriet için doğru seçim olduğuna içtenlikle inanıyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت باخلاص لان يكون سيد التون زوجا مناسبا لهارييت |
Şimdi Elton'lara katlanmak zorunda kalacağım ve Box Hill'e gezimizi dört gözle bekliyordum! | Open Subtitles | والآن سأظطر لدعوة آل التون على العشاء لقد كنت متشوقة لرحلة بوكس هيل |
Örneğin, yakın dostunuz Elton Ferreira | Open Subtitles | على سبيل المثال، خبير التجميل الخاص بك (إلتون فيريرا). |
Mumbai Polis Şefi Elton'un çıplak ceset bulduklarını söyledi | Open Subtitles | ولقد وجدت شرطة (مومباي) جثة (إلتون فيريرا). |
Tıpkı Elton John'ın evinde duvardan düştüğünde olduğu gibi, biliyordum. | Open Subtitles | مثل المرة التي سقطت فيها عن جدار ملكية التون جون , وعلمت بذلك |
Hoş geldiniz, Bay Elton, her zamanki gibi. Sanırım sizi tanıştırmam gereken sadece bir kişi var. | Open Subtitles | لك اشد الترحيب سيد التون كما هي العادة اعتقد لدي تعريف واحد فقط |
Teşekkür ederim, Bay Elton, ama bunu Bayan Smith'e kendiniz vermek istemez miydiniz? | Open Subtitles | شكرا لك سيد التون لكن الا تفضل اعطاءها للانسة سميث بنفسك |
Weston'ların yemek partisine gidemeyebilirsin ama hala Bay Elton'ın ilgisini test edebiliriz. | Open Subtitles | قد لا تستطيعين الذهاب لحفلة عيد الميلاد لكن بامكاننا ان نجعل من ذلك اختبارا لنوايا السيد التون |
Seni temin ederim, Bay Elton ve ben çok yakın arkadaşız, daha fazlası değiliz. | Open Subtitles | أؤكد لك, سيد التون وأنا مجرد أصدقاء لاشيء أكثر |
Ben babanı rahatlatırım ve sen de Bay Elton'a eşlik edersin. | Open Subtitles | أنا ,سأذهب لأطمئن والدك وسيد التون سيرافقك |
Bay Elton'dan garip bir mektup aldım, üzgün olduğunu ama beni ziyaret edemeyeceğini söylüyor ve senden de hiç bahsetmemiş, Emma. | Open Subtitles | رسالة غريبة من السيد التون يقول فيها انه متأسف وأنه لا يستطيع زيارتي ولم يتم ذكرك , عزيزتي ايما |
Bay Elton'ı unutmak için çok çabalıyorum ama o erkekler arasında o kadar üstün bir örnek ki. | Open Subtitles | انني احاول بحهد نسيان سيد التون لكن هو مثال رائع للرجولة |
Bunlar Bay Elton'ın geçen kış seçtiği eldivenlere çok benziyor bence. | Open Subtitles | اعتقد ان هذه القفازات مشابهه لتلك التي اختاراها سيد التون الشتاء الماضي |
Bay Elton için bu kadar heyecanlandığına göre ne yumuşak bir kalbin var. | Open Subtitles | يالقبلها الحنون , كل هذه السعادة لسيد التون |
Oh, müzik konusunda çok yetenekli olduğunuzu duyduk, Bayan Elton. | Open Subtitles | اوه لقد سمعنا انك تحبين الموسيقى سيدة التون |
Korkarım ki Bayan Elton dansı başlatmak istiyor. | Open Subtitles | نحن نخشى ان تكون السيدة التون تتوقع ان تقود الرقص |
- Neden Elton' u öldürdünüz ? | Open Subtitles | ما الذي لديك لتقوله حول مقتل (إلتون فيريرا)؟ |
Polis Elton Ferreira'nın Cesedini buldu.. | Open Subtitles | حيثُ وجدت الشرطة جثة خبير التجميل الخاص به، (إلتون فيريرا)... |
Bu kişi iş adamı Kabir Malhotra sonrakide Elton Ferreira | Open Subtitles | أولاً خلال حادثة الصناعي (كبير مالهوترا)... والآن (إلتون فيريرا). |