Sana silah doğrulttuğumu görmüyor musun embesil? | Open Subtitles | هل أنت أبله , ألا تلاحظ أن مسدسا ً موجها ً إليك ? |
embesil misin nesin sen? | Open Subtitles | ماذا، هل أنت أبله أم ماذا ؟ هل أنت أبله ؟ |
Söylesene, Dean, makalemde senden bahsederken "embesil" denmesini mi tercih ederdin "yetersiz" mi? | Open Subtitles | أخبرني أيها العميد عندما أشير إليك بمقالي هل تفضل أن أقول أبله أو غير كفء |
Kızı oraya götürmemeliydin embesil. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ أخذها إلى هناك أيّها الأبله لم يجدوا شيئاً |
Milyonlarca insan ölüyor ama bu embesil Tietjens bir çizik bile almadan eve dönüyor. | Open Subtitles | , عندما أقكر بالملايين بأنه مات وذلك الأبله تيجنز مشى إلى البيت بدون خدش |
O embesil Constantine beni bu sefer affetmeyebilir. | Open Subtitles | أشك أن ذلك المعتوه قنسطنطين سيسامحني هذه المرة |
Aynı şekilde evlenecek kadar embesil olan başka bir baş balerin de. | Open Subtitles | ولا لأي راقصة باليه رئيسية بلهاء تود أن تتزوج |
Çünkü, embesil gibi gülen bir kızla hala çıkan o. | Open Subtitles | كما لو أنني أهتم بأنه ما يزال يواعد تلك البلهاء الضاحكة, تعلم؟ |
Hiçkimse. Sadece benim gibi bir embesil. | Open Subtitles | استلزم الأمر وجود رجل أبله مثلي. |
Yüz havlusu, embesil. Yüz havlusu. | Open Subtitles | مناشف مبتله,يا أبله مناشف مبتله |
Seni embesil... Böyle bir şey yapmamalıydın. | Open Subtitles | أنت أبله لم يكن عليك تركهم وحدهم |
Hayır, sanırım senin tam bir embesil olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنه سيقول إنك أبله لعين |
- Bu bir asansör, embesil. | Open Subtitles | ـ هذا فقط المصعدُ ، أبله |
Benim tam bir embesil olduğumu düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | لا بُدّ وأنّك إعتقدت بأنّني الأبله الأحمق |
Ne yazık ki bu gizli bilgi efendim. Koy onu, embesil. | Open Subtitles | أخشى أنها معلومات سرية سيدي - ضع الطبق أيها الأبله - |
Bana aptal, embesil ve avukatların utanç kaynağısın dedi. | Open Subtitles | لقد وصفني بالغبي المعتوه وعارٌ على الوظيفة القانونية |
Seni salak! Seni zavallı, acınası saf embesil! | Open Subtitles | انت غبية, مثيرة للشفقة و بلهاء ساذجة |
Hayır. Aptal olduğunu düşünmemiz, bizi embesil durumuna düşürür. | Open Subtitles | لا، إن افترضنا أنه أحمق، سيجعلنا نبدو مثل البلهاء. |
Buzz onu icat edemez. Bak ona, o bir embesil. | Open Subtitles | لا يمكن لـ"باز" ان يكون قد اخترعها انظر اليه انه ابله |
Çocuk senin için bütün gün embesil gibi didindi durdu. | Open Subtitles | هذا الرجل كان يعمل كـ الابله لك طوال اليوم |
Öyle demedi, sen yanlış anladın. Bu adam 'embesil' falan değil. | Open Subtitles | هذا ليس ما قاله انه ليس كما تشير اليه بمتخلف |
Bu embesil sen onu yatırdığında odada değildi yani kendinize sormalısınız bunu nasıl yaptı diye. | Open Subtitles | لم يكن هذا "إمبسيلي" في الغرفة عندما طرحتيه ارضاً لذلك يجب أن تسألي نفسك كيف فعلها؟ |
Seni kara sevdalı bir embesil gibi tasmanla bir yerlere sürüklemesinden sıkılmadın mı? | Open Subtitles | ألم تكتفِ من كونها تقودك بلجام كأبله ولهان؟ |
- Bile, embesil Onun adı, Bile! | Open Subtitles | بيل امبيسيل اسمه بيل |
embesil misin? | Open Subtitles | انت متقاعد ؟ |