"emily'nin" - Traduction Turc en Arabe

    • إيميلي
        
    • ايميلي
        
    • اميلي
        
    • إميلي
        
    • لإيميلي
        
    • ايملي
        
    • ايميلى
        
    • إيملي
        
    • إيملى
        
    • أيميلي
        
    • اميلى
        
    • ايملى
        
    Emily'nin anlattığına göre yatakhanede iblislere karşı koymuş ama hastane odasında başa çıkamamış. Open Subtitles أخبرتني إيميلي مرة أنها قاومت الشياطين في غرفتها ولكنهم تمكنوا منها في المستشفى
    En önemli şey Emily'nin hikayesi. Bunu bir tek ben anlatabilirim. Open Subtitles الشيء الأهم هو قصة إيميلي التي أنا الوحيد القادر على سردها
    Ross, bu yüzüğü sizi sonsuza dek saracak aşkın sembolü olarak Emily'nin parmağına tak. Open Subtitles روس،ضع هذا الخاتم في يد ايميلي كشعار لي للحب الذي يربطكما للابد
    Emily'nin neden bir anlamı olduğu yönünde düşündüğünü anlıyorum. Open Subtitles أستطيع أن أفهم لماذا ايميلي ظنت اني قصدت شيئا
    Emily'nin anlayışına sığınarak buraya gelmiş olabileceğini düşündüm. Open Subtitles هداني التفكير ربما جون قد اتي الي اميلي للاختباء
    - Evet, Bayan Emily'nin bir doğum günü hediyesini iade etmek için dışarı çıkarken hepimizi lavaboya bağlaması normal mi? Open Subtitles نعم، وهذا أمر عادي أن تعادل الآنسة إميلي لنا جميعا في بالوعة في حين ذهبت إلى عودة هدية عيد ميلاد؟
    İddia makamı Emily'nin psikotik epileptik rahatsızlığının gerçek olduğuna inanmanızı istiyor. Open Subtitles الإدعاء يحاول إقناعكم بأن صرع والإنفصام الذهني في إيميلي كان حقيقة
    Dr. Adani'nin belirttiği gibi Emily'nin duyarlı bir insan olduğu bir gerçek mi? Open Subtitles هل هي حقيقة أن إيميلي كانت حساسة للقوى الخارجية كما تقترح الدكتورة إداني؟
    İki imaj arasındaki farkı alırsanız burada, Emily'nin teninden yansıyan parıltının ışığın tüm küresinden resmin aydınlığını elde edebilirsiniz. TED إذا أخذت الفارق بين هاتين الصورتين هنا، يمكنك الحصول على صورة مضاءة من كل محيط الضوء لبشرة إيميلي غير المشرقة.
    Kadın meraklısı kardeşimin aksine kendisi hayatını Emily'nin uğruna harcamakla meşgul. Open Subtitles لست مثل أخي هو مشغول للتخطيط لحياته مع إيميلي
    Bir yabancı eve ilk kez gelecek olsa Emily'nin hâlâ orada yaşadığını düşünürdü. Open Subtitles إذا غريب كانت أن تجيء إلى البيت للمرة الأولى، هم يعتقدون الذي إيميلي ما زالت معيشة هناك.
    Emily'nin ölümünün üstümdeki etkisini önemsememiş olabilirim. Open Subtitles أعتقد أنا لربّما عندي قلّل من تقدير التأثير الذي موت إيميلي سيكون عنده عليّ.
    Emily'nin her istediğini yapıp, onu New York'a getirebilirsem, her şey yoluna girecektir. Open Subtitles إذا فعلت ماتريدني ايميلي ان افعله واحضرها لنيويورك سيكون جيدا
    Emily'nin senden yapmanı istedikleri doğru değil. O kesinlikle... Open Subtitles ليس صحيحا ماتريده ايميلي منك ان تفعله انها
    Jessi'yi bulmak için Emily'nin evine gitmişler ve o yokmuş. Open Subtitles لقد ذهبوا الى بيت ايميلي للبحث جيسي ولقد اختفت
    Emily'nin anlayışına sığınarak buraya gelmiş olabileceğini düşündüm. Open Subtitles هداني التفكير ربما جون قد اتي الي اميلي للاختباء
    Sarhoşun biri dört yolda Emily'nin tarafıdan çarpmış onlara. Open Subtitles حدث تصادم مع سائق سكران فى الجانب الذي كانت به اميلي
    Burası Tomasz ve Emily'nin çiftliği, Tom'a durumu anlattım. Open Subtitles هذه مزرعة توماش و إميلي لقد اتصلت بهم و أخبرتهم بالموقف بالفعل
    Emily'nin hileli, dijital versiyonunu yaratmak için Image Metrics şirketine verdiğimiz şey budur. TED وهذا ما أستخدمناه لتزويد شركة أيميج ماتريكس لصنع نموذج محاكاة رقمي لإيميلي.
    Sadece birkaç dakika daha. Emily'nin bana bir şey söylemesi lazım. Open Subtitles فقط عدة دقائق ايملي تريد ان تخبرني شيئاً
    Öldüğü gece Emily'nin ruhunun bedeninden çıkışını gördüm. Open Subtitles لقد رايت روح ايميلى فى الليلة التى ماتت فيها
    Emily'nin kusuruna bakma sen. Arada at kafalılığı tutuyor. Open Subtitles آسف على تصرف إيملي يمكن لهذه الافتاة أن تكون أحقر من روث الدجاج
    Bugün burada Ross ve Emily'nin mutlu birlikteliklerini kutlamak için bir araya geldik.. Open Subtitles نجتمع هذا اليوم لنحتفل بعقد القران السعيد ( بين ( روس ) و ( إيملى فلتعم السعادة التى نشاركهم بها اليوم
    Emily'nin nasıl olduğuna bakmak istedim, ona bunları getirdim. Open Subtitles فقط أردت بأن أرى كيف حال أيميلي و أن أجلب لها هذا
    Bu, sizin değil Emily'nin sorunu, Dr. Tanios. Open Subtitles -ان هذا شأن اميلى يا دكتور تانيوس ,وليس شأنك
    Kızkardeşim Emily'nin Viyana'da tramvay altında kaldığını anlatmış mıydım? Open Subtitles هل اخبرتك ان اختى ايملى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus