Bu lanet olası demode radyo işinde kalmak istediğimden bile emin değilim. | Open Subtitles | حتى أننى لست متأكداً أننى أريد البقاء فى عمل الإذاعة اللعين هذا |
Dürüst olmak gerekirse, henüz emin değilim. Ama şunu biliyorum. | Open Subtitles | لأكون صريحاً , لست متأكداً حتى الآن لكنهذاكل ما أعرف: |
Böyle bir kadını kaybedecek cesaretim olur muydu, emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكد بأني كنت سأمتلك الشجاعة على فقد إمرأة كهذه |
- Aslında emin değilim, resmen... - Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كانو يحصلون عل عن ماذا تتحدثين؟ |
Bak, sana ağır bir yük yüklediğimin farkındayım ama, dürüst olmak gerekirse... ..şu anda kime güvenebileceğime emin değilim. | Open Subtitles | إسمع، أدرك أنّ هذا كثير لألقيه عليكَ ولكن، لنكن صادقين لستُ متأكداً بمن أستطيع أن أثق في الوقت الراهن |
Kitaplar sana neyi, nasıl yapacağını öğretir. Ben, annelik içgüdülerimden emin değilim. | Open Subtitles | الكتب تعلمك فقط الكثير ، لكنني لست واثقة أن لديّ غرائز الأمومة |
Bütün bu nikâh masasında bırakılmak" konusunda ne hissetmem gerektiğinden emin değilim. | Open Subtitles | في مشهد الهجران في المذبحة , لا أعلم كيف يجب أن أشعر |
Burada bir şey olmuş ve ne olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | هناك شيء ما يحدث هنا و لستُ متأكدة ما هو |
Bu akşam burada bulunarak size ne kadar yardımım dokunacağından emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً من الإفادة التي يمكن أن أقدمها بوجودي هنا الليلة |
emin değilim ama, bu henüz aklımıza gelmeyen bir sorunun cevabı olabilir. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً, ولكنه إجابه على سؤال لم نفكر فيه حتى الآن |
Evet, ayırabilirim. Ama ne kadar şey başarırız emin değilim. | Open Subtitles | اجل، يمكنني ولكنني لست متأكداً كم سيستغرق هذا من الوقت |
Söylemeliyim ki, tüm bunlara karşı ne yapacağımdan emin değilim. | Open Subtitles | يجب أن أقول، لست متأكد مما سأفعل مع هذا كله |
Ben şu an ne konuşacağımızı bildiğimden tam emin değilim. | Open Subtitles | انني لست متأكد بأنني أعرف ما يجب أن نتحدثه الآن |
Kesinlikle, bir anlamı var. Ben sadece ne olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | بالضبط , وهى تعنى شئ أنا لست متأكد ما هو فحسب |
Ben aslında gerçekten böyle bir hastalığım var mı, emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتى ما إذا كنت مصابة به في الحقيقة |
Beyin yıkama için bir gerekçe bulduğumdan emin değilim ama peki. | Open Subtitles | لستُ متأكداً أنه يمكنك تسمية غسيل المخ منطق ، لكن حسناً |
Aslında şimdi düşününce o küçük kızın sen olduğundan çok emin değilim. | Open Subtitles | في الواقع، حين أتدبّر الأمر، لست واثقة من أنك كنت تلك الطفلة. |
Tamam mı? Babanın bizi sevdiğinden ve geri geleceğinden emin değilim. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان والدك يحبنا أو يريد أن يعود إلينا |
Bunun için kurbanı incelemek faydalı olabilir ama böyle bir sorgulama şeklinin doğruca katili bulmamızı sağlayacağından emin değilim. | Open Subtitles | حسنًا، من الجيّد الحصول على معلومات شخصية عن الضحيّة لكنّي لستُ متأكدة أنْ هذا الخط من التحقيقي سيوصلنا لقاتلها |
Bu Tanık Koruma ile ilgili artık çok da emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من ذلك عن هذا حماية الشهود بعد الآن. |
Burada benden ne yapmamı istediğinden tam olarak emin değilim. | Open Subtitles | انظري , أنا لست متأكده ماذا تريديني أن أفعل لكي |
Hayır, o kadar emin değilim. O bizi uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لا ، أنا لست متأكدة لقد كان يحاول أن يحذّرنا |
Olabilir, ama bize bir şey ifade ettiğinden emin değilim. | Open Subtitles | هو يمكن أن لكن لست متأكّد إذا يخبرنا أيّ شئ. |
emin değilim ama galiba diyordi ki "Saatimi geri istiyorum". | Open Subtitles | حسناً، لستُ واثقاً ولكن أعتقد أريدك أن ترجع إلىّ ساعتي |
emin değilim fakat insanlar onun için önceliklerinden biri değilI. | Open Subtitles | لست واثقاً لكني لا أعتقد أن الناس هم أولويته الأولى |
Mesajlarımı alıyor musun emin değilim ama yeğenimin düğününe geleceğim. | Open Subtitles | لست متأكدًا من سماعك لرسائلي، لكنني قادم لزواج ابن أخي. |
Bu iyi mi kötü mü emin değilim. Bakalım bu kategoriler nasıl işliyormuş. | Open Subtitles | لا أدري إن كان جيدأَ أم سيئاَ حسناَ لنفهم كيف عمل الفئات تلك |