İstediğinden bile emin olmadığım bebekleri doğuracak olan benim. | Open Subtitles | أنا التى ستلد الطفلين للحين لست واثقة من رغبتك فيهما |
Hamilelikle ilgili söylediğim herşey... hazır olmadığım içindi, ya da iyi bir anne olacağımdan emin olmadığım içindi... | Open Subtitles | كل الامور التي قلتها عن كوني حاملا و أنني لست مستعدة او انني لست واثقة من انني سأكون اما جيدة |
Kendim de emin olmadığım için. | Open Subtitles | لست واثقة من نفسي |
Buraya varlığından tam emin olmadığım bazı şeyleri aramaya geldim. | Open Subtitles | أتيت لأبحث عن شيء لم أكن متأكدة أنه موجود |
Ne yapacağımızdan emin olmadığım için ben de seçeneğe sundum. | Open Subtitles | أنا لم أكن متأكدة على ماذا استقرينا, لذلك وضعت للتو تشكيلة. |
emin olmadığım o kadar çok zaman oldu ki. | Open Subtitles | كثيراً مِنْ الوقت ، لم أكن متأكدة |
Ben'le tıp fakültesindeki ilk günümde, bu işi başarıp başaramayacağımdan emin olmadığım bir anda tanıştım. | Open Subtitles | قابلت (بن) في أول يوم لي في كلية الطب في تلك اللحظة التي لم أكن متأكدة إن كان بإمكاني النجاح |