Birlikte bir ekip oluşturup görüş alanımızda yürümelerini sağlar ve o şerefsizlerin arka kapıdan ürkütücü tipleri sızdırmayacağına emin oluruz. | Open Subtitles | سنشكل فريقاً ونجعلهم يتفقدون المحيط لنتأكد من إن هؤلاء الأوغاد لَمْ يسربوا أي زاحف من وراء ظهورنا |
Onlara bilgi verir, basınla veya yetkililerle konuşmadan önce ağız birliği yaptığımıza emin oluruz. | Open Subtitles | سنقوم باستخلاص المعلومات منهم لنتأكد من أنهم جميعا على نفس الصفحة قبل أن يتكلموا مع الصحافة أو السلطات |
Tamam, yarın kulübe gidip Alex'in çetenin kurbanı olmadığından emin oluruz. | Open Subtitles | سنذهب للملهى الليلي غداً لنتأكد أن (أليكس) ليس كبش فداء. |
Bunları özel tim'e veririz böylece diğer casuslarla ilişkilendirilmez SVR nin dezenformasyonu olarak algıladıklarına emin oluruz. | Open Subtitles | سننهي على فريق المهمّات حتى لا يؤدي أي عمليات أخرى و سنتأكد من معرفتهم حقا |
Bize cüzdanını göster, böylece yaşadığın yere bakarız ve doğru trene bindiğinden emin oluruz. | Open Subtitles | أرنا محفظتك، سنرى أين تعيش، سنتأكد من صعودك على القطار الصحيح |
Wilson hastalığı negatif gibi görünüyor. 1 saat içinde emin oluruz. | Open Subtitles | "تبدو سلبية لداء "ويلسون سنعرف بالتأكيد بعد ساعة |
Güvenliğinden emin oluruz. | Open Subtitles | لنتأكد انه قابل للأكل |
Vincent'in iyi olduğundan emin oluruz. | Open Subtitles | حسنًا، لنتأكد أن (فينسينت) بخير |
Vincent'in iyi olduğundan emin oluruz. | Open Subtitles | حسنًا، لنتأكد أن (فينسينت) بخير |
Eline geçtiğinden emin oluruz. | Open Subtitles | سنتأكد من حصولها عليه |
İki saat içinde kesinlikle emin oluruz. | Open Subtitles | سنتأكد من ذلك في غضون ساعتين |
Labaratuvar sonuçları gelince emin oluruz. | Open Subtitles | سنعرف بالتأكيد عندما تعود نتائج المختبر |