Asistanıma İsviçre'deki banka hesaplarınıza onar milyon dolar yatırmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت مساعدي أن يضيف الى حسابكم فى البنك السويسرى |
Wilks'e, diğer tüm davaları beklemeye almasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت ويلكز بأن يُنحّى كل شئ آخر جانبا |
Bu olayı hatırda tutmak için 30 gün kutlama yapılmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت بثلاثين يوماً من الإحتفالات للإحتفال بهذه المناسبة |
Tamamen işler duruma geçene kadar tüm motorların kapatılmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد امرت ان يتم اغلاق المحركات حتى يتم التشغيل كليا |
Adamlarını yoklama için toplamasını sağlayacak bir eğitim cihazını kullanmasını emrettim. | Open Subtitles | أمرته لإستعمال آلة لتجميع رجاله للتفتيش. |
En sevdiğin dondurmayı stoklamalarını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرتهم أن يملأوا البيت عن آخره بالآيس كريم الذي تفضلينه |
Sana, mahkemeye yalan söylemeyeceğimi özellikle belirttim beni o duruma sokmamanı emrettim sana ve sen bilerek yaptın bunu. | Open Subtitles | لقد أمرتك بأن لا تضعيني في ذلك الموقف و قد فعلت ذلك عمدا |
Atreides Sarayı'na baharat için Arrakis'i işgal etmesini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت أسره الاتريدس أن يحتلوا مناجم السباسى |
Onun zarar verilmeden yakalanmasını emrettim. - Ve ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | فقط أمرت الجنود أن يأسروه دون أن يمسوه بشر ولا أعرف ماذا حدث |
Hayır efendim. Dağın tecrit altına alınmasını emrettim ama silahlı bir bölüğün ikinci bir koruma hattı oluşturmasını emretmelisiniz. | Open Subtitles | لا سيدي، أمرت بإغلاق الجبل ولكني أرى أن تأمر بخط دفاع ثاني |
Daha çok gaz vermelerini emrettim, borulardaki kaçağı bilmiyorduk. | Open Subtitles | أمرت بدفع مزيد من الغاز لكننا لا نعلم حيال التسريب |
Philip'in öldürülmesini emrettim! Peki, Philip'in ölüsü elimde mi? | Open Subtitles | أمرت فيليب ميت هل أنا حصلت على فيليب ميت؟ |
Albay, bitirdik. Adamlarıma burayı boşaltmalarını emrettim. | Open Subtitles | أيها العقيد ، انتهنا,أمرت رجالي لاخلاء الاماكن |
Şimdiden koordinatların çevirme bilgisayarından çıkarılmasını emrettim. | Open Subtitles | بالفعل أمرت بأن تغلق الرتب من حاسوب التدمير |
Dışarıda bekleyen ajanlara seni serbest bırakıp eve götürmelerini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت بإطلاق سراحكِ العملاء ينتظرون بالخارج ومعهم تعليمات بالعودة بكِ للمنزل |
Rodney'ye nanitlerin koduna bir öldürme tetiklemesi yazmasını emrettim. | Open Subtitles | أمرت رودني أن يكتب برنامج قاتل في أكواد الوحدات المجهرية |
Batou, bazı yüksek seviyeli ağların kilitlenmesini emrettim.Senden de gidip onları kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | باتو انا امرت بعض شبكات عالية المستوى ان تغلق اذهب وتفحص ذلك |
Tüm okullara ve hastanelere panzehir gönderilmesini emrettim. | Open Subtitles | لقد امرت بشحنة من المضادات لكل المدارس والمستشفيات |
Silahları üsten çıkarıp istedikleri gibi buraya getirmesini ben emrettim. | Open Subtitles | أمرته بأخذ تلك الأسلحة من القاعدة ويحضرها إلى هنا كما أرادوا. |
Ona burada kalıp her ihtimale karşı sizi korumasını emrettim. | Open Subtitles | قد أمرته ليبقى و يحميكِ بحالة لو حاول أحداً تهديد سلامتكِ. |
Gitmelerini emrettim! Onları dışarı atıyorum! | Open Subtitles | انا أمرتهم يسكتوا وطلعتهم برة |
Grupları gözden geçirmeni emrettim, kendi kafana göre iş yapmanı değil! | Open Subtitles | أمرتك بتجمّع ثانية كنت لوحدك |
Guan ve Zhang'a, bu altı vilayeti sensiz ele geçirmelerini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرتُ غوان وزهانغ المُضي للإستحواذ على مُقاطعات الكاو الستة بدونك |