"en üst" - Traduction Turc en Arabe

    • العلوي
        
    • أعلى
        
    • الأعلى
        
    • على رأس
        
    • العلوى
        
    • أقصى
        
    • أحد أرفع
        
    Bir keresinde onunla buluşmaya gittim. Bir otel odasındaydı, En üst kat. Open Subtitles مثل تلك المرّة عندما ذهبت لمقابلتها في غرفة فندقٍ في الطابق العلوي
    Biliyorsun, çoğu masrafları kıstık, hatta çok değerli bir binanın En üst katındayız. Open Subtitles تعلم, الكثير من نفقاتنا مربوطة بحقيقة أننا في الطابق العلوي لبناية مكلفة للغايه
    Yani atoma başka bir elektron eklemek istersek En üst katta boş yer olup olmadığını kontrol etmesi gerekir Open Subtitles لذلك إذا أردنا أن نضيف إلكتروناً آخر إلى الذرة فإن عليه أن يبحث عن مكان فارغ في الطابق العلوي
    En üst düzeyde, farklı bir Dünya Ticaret Merkezi bekliyor muyuz? Open Subtitles على مستوى أعلى هَلْ نَتوقّع أن يكون مركز التجارة العالمي الآخرَ؟
    En üst kattan başlarız ve 11'den önce senin kata gelmeyiz. Open Subtitles سوف نبدأ بالطابق الأعلى لذا لن نصل اليك قبل الحادية عشر
    Adın, bir "endişelenilmesi gerekenler" listesinde, hem de En üst sıralarda. Open Subtitles إسمك ضمن أكثر القوائم قلقاً على رأس القائمه تماماً
    Eğer aradığınız bir silgiyse, o En üst sol çekmecede duruyor. Open Subtitles إن كنت تبحثين عن شفرة .. فهي في الدرج الأيسر العلوي
    Herrmann, ikimiz En üst kata çıkıp aşağıya doğru ineceğiz. Open Subtitles هيرمان , أنت وأنا للطابق العلوي و سنشق طريقنا للأسفل
    O burada. Şu anda En üst kattaki kurbana doğru ilerliyor! Open Subtitles لقد وصل, إنه في طريقة إلي الضحية في الطابق العلوي الآن
    Asansörü En üst kata çağırsak, üstten zorla açsak, içeri öyle girsek? Open Subtitles ماذا لو أخذنا المصعد للطابق العلوي و فتحنا المصعد من الأعلى لندخل من هناك ؟
    Batı Nehri Farment Şirketinin En üst katında bir yönetici kısılı kaldı. Open Subtitles هناك حارس محاصرين داخل... شركة غرب نهر ملابس بناء في الطابق العلوي.
    En üst kata kadar çıkmamız gerekecek. Yubaba orada yaşar. Open Subtitles يجب ان نذهب الى الطابق العلوي يوبابا تعيش هناك
    Bir şey daha; depodaki dolabın En üst rafında küçük bir para kasası var. Open Subtitles وشيء آخر هناك مبلغ في الرف العلوي للمخزن
    En üst kattan başlayıp, aşağıya doğru bütün daireleri kontrol edin. Open Subtitles تبدأ في الطابق العلوي والعمل طريقك إلى أسفل كل شقة
    Bu bize, cesedin En üst kattan çöp kanalına atıldığını gösteriyor. Open Subtitles ذلك يخبرنا أنّ الجثّة وضعت في قناة القمامة في الطابق العلوي من المبنى الذي كنّا فيه
    Çünkü En üst kattaki çöp fırını kanalının etrafında kan yoktu. Open Subtitles لأنّه لا يوجد دمّ قرب الموقد في الطابق العلوي
    En üst kattaki bitişik binada bulunan tüm ofisleri kontrol edin. Open Subtitles تحقّق من كلّ المكاتب في المبنى المجاور بالطابق العلوي
    Ben de merdivenlerin En üst basamağında oturur onları izlerdim. Open Subtitles وأود أن أجلس في أعلى الدرج و أنظر إليهما فقط
    O halde En üst seviyede bile kurtlar sofrası olduğunu biliyorsunuz. Open Subtitles إذاً فأنت تعرف أنه حتى في أعلى المستويات فالكلاب تأكل بعضها
    Sağdaki En üst çekmecede hava ısıtıcısının üzerinde dosyamı bulacaksın. Open Subtitles جيد. على الرف الأعلى أقصى اليمين ستجد ملفا فوق السخان.
    Karım, ismi listenin En üst sırasına gelene kadar beklemek zorundaydı. Open Subtitles زوجتي لديها إلى الانتظار حتى اسمها على رأس القائمة.
    G bölüğü koğuşu En üst katta. Eşyalarını yerleştirip buraya gel. Open Subtitles غرفة السرية ج في الطابق العلوى خذ حقائبك ثم تعال هنا
    Beni parçalama. Seni hâlâ En üst seviyede mutlu edebilirim. Open Subtitles لا تتلفني ، ما زال بإمكاني إسعادك إلى أقصى درجة
    Bu bey de En üst seviyedeki askeri yardımcılarımdan biri. Open Subtitles هذا أحد أرفع مساعديي العسكريين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus