Dur, sana bozukluk vereyim. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | انتظر، دعني أقرضك ربع هذا أقل ما يمكنني فعله |
Sana bir içki ısmarlayayım, En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | دعني أدعوك لتناول شراباً، هذا أقل ما يمكنني فعله. |
En azından bunu yapabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | أظن انا هذا أقل شيء يمكنني فعله |
Geçen günden sonra En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما أستطيع عمله بعد الليلة الماضية |
Ben de En azından bunu yapabilirim . | Open Subtitles | هذا أقل ما أفعله |
Dert etme, evlat. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | لا تقلق بخصوص هذا يا صغيرى هذا أقل ما يمكننى فعله |
En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا اقل ما استطيع فعله لك |
En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | أظن ان هذا أقل مايمكنني فعله |
Bütün hafta boyunca eşyalarını evden eve taşıyıp durdun, En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | -حسنًا، لقد كنتِ تأتين بأشيائكِ لمنزلي طيلة الأسبوع .. -لذا، هذا أقل ما يمكنني فعله |
En azından bunu yapabilirim, değil mi? | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني فعله, أليس كذلك؟ |
En azından bunu yapabilirim. Schmidt'in şeyinin bozuk olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد ، هذا أقل ما يمكنني فعله |
En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | في الواقع، هذا أقل ما يمكنني فعله. |
Nora, burada kalmama izin veriyorsun. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | أنتِ تسمحين لي بالاقامة هنا يا (نورا) هذا أقل ما يمكنني فعله |
En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني فعله |
Tabii ki. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | بالطبع ، هذا أقل شيء يمكنني فعله |
Yalnız başına, Paul. Filme gitmek istiyormuş. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | إنها لوحدها يا (بول) , إنها تريد الذهاب إلى السينما هذا أقل ما أستطيع عمله |
Komşum için En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما أفعله لجاري الجديد |
En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكننى فعله |
- En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل مايمكنني فعله |