"en heyecan verici" - Traduction Turc en Arabe

    • الأكثر إثارة
        
    • اكثر اثاره من
        
    • الأكثر تشويقاً
        
    Her neyse,... Dünyadaki en heyecan verici şey değil ama orası çok güzel. Open Subtitles بأي حال , هذا المكان الأكثر إثارة في العالم إنه أجمل ما رأيت
    düşündüğümde en heyecan verici şey hep daha fazla soru olması. TED و الأمر الأكثر إثارة أنني في كل مرة سأفكر فيها بعمل بحث فإنه ستثار المزيد من الأسئلة
    Ama bana kalırsa en heyecan verici yanı topladığımız bilgiler. TED ولكن بالنسبة لي فإن الجزء الأكثر إثارة فيه هو البيانات التي نجمعها
    Bu yıl en heyecan verici yarışma olacağından eminim. Open Subtitles وانا اعلم بأن هذهِ السنه ستكون اكثر اثاره من ما مضى
    Bu yıl en heyecan verici yarışma olacağından eminim. Open Subtitles وانا اعلم بأن هذهِ السنه ستكون اكثر اثاره من ما مضى
    Bu, insanoğlu üzerinde oluşmuş en heyecan verici tek maceradır. TED إن هذه هي المغامرة الأكثر تشويقاً التي قد خاضها الجنس البشري قط
    Teknolojisi, bildiğiniz gibi, yeni bulunmuş ulaşılabilirliği dışında buradaki en heyecan verici şey değil. TED التكنولوجيا، كما تعلمون، ليست هي الشيء الأكثر إثارة هنا الآن ما عدا ربما إمكانية الوصول إليها المكتشفة حديثا.
    İkinci olarak, politik kuramcı olarak demokrasideki krizler hakkında anlatacağım şey, muhtemelen düşünebildiğiniz en heyecan verici konu olmayacaktır. TED ثانيا، فكرة أن مُنظرا سياسيا سوف يُحدّثكم عن أزمة الديمقراطية في الغالب ليس الموضوع الأكثر إثارة لو كان الأمر بيدكم.
    Onu yanıma alarak konu sinir hücresi üremesi olunca, beynin en heyecan verici bölümlerinden birini -- hipokampusu gösterdim. TED وقد أخذته في جولة في الجزء الأكثر إثارة من الدماغ عندما يتعلق الأمر بتكوين الخلايا العصبية -- وهو "الحُصين".
    en heyecan verici fırsat ise gerçekten insan vücudunun içine girip şifa verici ve teşhise dayalı fonksiyonlar gerçekleştirmesi. TED الفرصة الأكثر إثارة هي في الحقيقة الغوض داخل الجسد البشري لأداء مهام علاجية و تشخيصية.
    Son bir veri türünden bahsedeceğim, belki de en heyecan verici olanı. TED أحد آخر أنواع البيانات التي سأتحدث عنها، ربما هي الأكثر إثارة.
    Teknoloji şu an buradaki en heyecan verici şey değil, daha çok onun yeni bulduğumuz erişilebilecek noktaları bizi heyecanlandırıyor. TED التكنولوجيا كما تعلمون ، ليست هي الشيء الأكثر إثارة من احتمال أن يكون لها إمكانيات جديدة
    Bu ağlak ezgi şimdiye dek işittiğim en heyecan verici şey. Open Subtitles هذا عواء هو الشيء الأكثر إثارة لقد سمعت من أي وقت مضى.
    İlki doğduğunda hayatımın en heyecan verici anıydı. Open Subtitles عندما رزقت بالطفل الأول كان ذلك الوقت الأكثر إثارة في حياتي
    en heyecan verici olduğunu düşündüğüm kişileri iş âleminin peşinden koştuğu yetenekleri topladım. Open Subtitles لقد جمعت ما أعتقد أنهم الأكثر إثارة و موهبة في مجال هذه الصناعة اليوم.
    Bu haftanın en heyecan verici olayı bu. Open Subtitles إنها المأمورية الأكثر إثارة مُنذ أسابيع.
    Bir nörolog olarak insan beyni ile ilgili bulduğum en heyecan verici şey deneyimlerin beynimizi değiştirdiği. TED كعالمة أعصاب، من الأشياء التي أجدها الأكثر تشويقاً عن الدماغ البشري هي أن تجاربنا تغير أدمغتنا.
    Yıllardır buradaki en heyecan verici haber. Open Subtitles حسناً ، هذه الأخبار الأكثر تشويقاً هنا منذ عصور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus